Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/507 E. 2014/7737 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/507
KARAR NO : 2014/7737
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Sincan İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2012/273-2013/363

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 13.04.2011 tarihindeki iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı S.. K.. için 201.108,77 TL, davacı C.. K.. için 42.714,74 TL, davacı P.. K.. için 16.285,55 TL , davacı O.. K.. için 8.330,83 TL, davacı E.. K.. için 2.683,79 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 13/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yine davacı eş için 30.000,00TL, davacı çocuklar için 25.000,00’erTL, davacı anne ve baba için 11.000,00’erTL ve davacı kardeşler için 6.000,00’erTL manevi tazminatın olay tarihi olan 13.04.2011 tarihinden işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından 13.01.2011 tarihli zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, anılan kazaya dair alınan 20.11.2012 tarihli kusur heyet raporunda %70 oranında davalı şirketin, %30 oranında ise kazalının kusurlu olduğu belirtilirken 12.01.2013 tarihli olup hükme esas alınan heyet raporunda bu kez %80 oranında davalı şirketin, %20 oranında ise kazalının kusurlu olduğu belirtildiği yine hükme esas alınan hesap raporunda kazalı sigortalının ücreti olarak asgari ücretin yaklaşık 2,75 katı ücretten hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur. Bunun yanında İş kazası iddiasına dayanan tazminat davalarında hüküm altına alınacak tazminat miktarlarına etkisi bakımından tarafların kusurunun aidiyeti ve oranının hiç kuşkuya yer açmayacak biçimde ortaya konulması gerekir.
Ayrıca zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı iş yeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, davacılar yakını sigortalının gerçek ücretinin tespiti noktasında yeterli araştırma yapılmadan neticeye varılması doğru olmadığı gibi yine aynı olaya dair düzenlenen 20.11.2012 ve 12.01.2013 tarihli kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; davacılar yakını sigortalının yaptığı iş, yaşı, kıdemi belirtilmek suretiyle yine ilgili meslek odalarından olay tarihinde kazalı işçinin alabileceği emsal günlük net ücretleri sormak, yine dosyada mevcut mevcut kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında yine işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yeniden inceletmek ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre tarafların sair itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacılar ile davalıya iadesine, 14/04/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.