Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/5014 E. 2014/12967 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5014
KARAR NO : 2014/12967
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2010/197-2013/651

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, geçirdiği iş kazası neticesinde sürekli iş göremez hale gelen sigortalının maddi(kurumca karşılanmayan tedavi giderleri ile birlikte) ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kazalı işçinin,iş kazası nedeniyle %20,20 oranında sürekli iş göremezliğinin ve %20 oranında kusurunun bulunduğu; davalı işverenin %70; dava dışı greyder operatörü Süleyman’ın ise %10 oranında kusurlu oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi ve 15.390,21 TL iş göremezlik zararı ile 200 TL Kurumca karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 15.590,21 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre, hükme esas alınan 16/09/2013 tarihli ek hesap raporunda, belirlenen toplam gelir üzerinden %20,20 oranında sürekli iş göremezlik indirimi yapıldıktan sonra belirlenen miktar üzerinden fiili ödeme ve ilk peşin sermaye değerinin tamamının indirilmesi, en son olarak da kusur indirimi uygulanmak suretiyle karşılanmayan zaranın belirlenmesi isabetsiz olmuştur. Maddi zararın hesaplanmasında, toplam zarar üzerinden öncelikle maluliyet ve kusur indirimi yapılması, ardından Kurumca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, yapılan fiili ödeme ile geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir kısımlarının indirilmesi gerekli olup, indirim sırasında hata yapılmış; BK.nun 55. maddesine aykırı olacak şekilde, Kurumca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin ve yapılan fiili ödemenin tamamı indirilmiş, geçici iş göremezlik ödeneği ise indirim kalemi olarak dikkate alınmamıştır.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. hükmüne yer verilmiştir. Dairemizin ve
giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
Somut olayda; maddi tazminat hesabında, iş kazası tarihinden hüküm tarihine en yakın tarihe kadar bilinen aktif dönem, 60 yaşının ikmaline kadar bilinmeyen aktif dönem, 60 yaşından sonra bakiye ömrü süresince bilinen son asgari ücret üzerinden pasif dönem hesabı yapılarak toplam gelirin belirlenmesi ile yöntemince yapılan sözkonusu hesaplama sonucu tespit edilen toplam gelir üzerinden kusur ve maluliyet indirimi uygulanmak suretiyle tespit edilen toplam zarardan, BK.nun 55. maddesi uyarınca SGK tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ve yapılan fiili ödeme ile geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı işverene rücu edilebilir kısmınlarının tenzili gerekirken, toplam gelir üzerinden maluliyet indirimi yapıldıktan sonra ilk peşin sermaye değeri ve fiili ödemenin tamamının indirilmesi, ardından kusur indirimi uygulanarak karşılanmayan zararın tespit edilmesi sureti ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; uzman hesap bilirkişiden yukarıda belirtilen prensiplere uygun şekilde hesap raporu aldırılması; bu rapora göre belirlenen toplam zarardan, davacı işçiye SGK tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, yapılan fiili ödemenin ve geçici iş göremezlik ödeneğinin davalı işverene rücu edilebilir kısmınlarının tenzili sonucu karşılanmayan zararın tespit edilmesi ile sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.