YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/492
KARAR NO : 2014/3576
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/423-2013/594
Davacı, 01/07/1996 – 31/12/2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, mesleğe giriş tarihinin 01/07/1996 olarak düzeltilmesine, aksine Kurum işleminin iptaline, 5510 sayılı Kanun’un ödeme kolaylığından yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.07.1996-31.12.2007 tarihleri arası dönemde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5510 sayılı Yasanın 25. maddesindeki ödeme kolaylığından yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01.07.1996-31.12.1996 tarihleri ile 01.07.2001 tarihinden itibaren 2926 sayılı tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine,5510 sayılı Yasanın 25. maddesi uyarınca ödeme kolaylığından yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının teslim ettiği ürünlerden mayıs 1997, 1998, 1999, 2000 ve 2001 ve 2002 yıllarında prim kesintisinin yapıldığı,sonraki yıllarda herhangi bir ürün teslimi yada prim kesintisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, mahkemece davacının tevkifat (prim kesintisi) ve ürün teslimi kanıtlanamayan 2002 sonrası dönem yönünden de tespite karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyizi açısından ise dosyada bulunan belgelerden davacı adına prim kesintisi yapıldığı anlaşılan mayıs 1997 ile 31/12/2002 arası dönem için davacının tarım bağkur sigortalılığının tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun ve davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.