Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4906 E. 2014/11491 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4906
KARAR NO : 2014/11491
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2011/796-2013/1176

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan U. Turizm İnş. İşl. Tic. A.Ş. ( Eski Ticaret Ünvanı ) Z. D. İnş Turizm Tic A.Ş.( Yeni Ticaret Ünvanı ) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenler ile temyiz edenin sıfatına ve temyiz kapsamı ile nedenlerine göre davalı U. Tur. İnş. İşl. Tic. A.Ş.(Zekai Dursun İnş. Tur. Tic. A.Ş.)’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; 20.443,92 TL maddi ve 9.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kusurun aidiyeti ve oranı uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş görmezlik ve karşılık kusur oranları, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarının, işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez.
Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tespit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı, hesap raporunun Yargıtay denetimine elverişli olması gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, hükme esas 18.11.2013 havale tarihli bilirkişi hesap raporunda davacının kaza tarihindeki aylık ücretinin 700,00 TL olduğu kabul edilerek bu miktarın aynı tarihte yürürlükte bulanan asgari ücrete oranlanması sonucunda asgari ücretin 1.53 katı ücret esas alınarak bilinen dönem hesabı ile bilinmeyen aktif dönem hesabı yapılarak maddi tazminat miktarının saptandığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının işyerinden ayrılıdığı 2010/Mart ayındaki ücretinin 700,00 TL olduğu ve bilinen(işlemiş) dönemdeki zararın hesaplanmasında kaza tarihinden davacının iş yerinden ayrılma tarihine kadar aylık 700,00 TL ücret üzerinden, bu tarihten sonraki dönemler için asgari ücretin 1.53 katı üzerinden hesaplama yaptırılarak alınacak aktüerya raporu neticesinde çıkacak sonuca göre, davacının talebini aşmamak kaydıyla bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.