Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4791 E. 2014/6638 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4791
KARAR NO : 2014/6638
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/166-2013/263

Davacı, yurtdışında geçen 14/12/1984-04/06/2004 tarihleri arasındaki dönemi borçlanma talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S.Ö. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2) Dava, davacının yurt dışında sigortaya giriş tarihi olan 14.12.1984 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yurt dışında Türk vatandaşı olarak 14.12.1984-04.06.2004 tarihleri arasında geçen süreyi borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma koşulu aranmaksızın borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
17/4/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre; Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.
Kanun, yurt dışında geçen her türlü sürenin değil belirli nitelikte olanların borçlanılmasına imkan tanımıştır. Sınırlama, süre yönünden değil borçlanma başvurusunda bulunan kişinin bu süreyi yurt dışında hangi halde geçirdiği ile ilgilidir.
Borçlanılması mümkün olan sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süre kavramları 3201 sayılı Kanun’da tanımlanmamış olmakla birlikte sigortalılık süresi; “borçlanma kapsamındaki sürenin geçtiği ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış ya da çalışılmış kabul edilen süreleri”, işsizlik süresi; “ilgili ülke mevzuatına göre çalışma süreleri ile bu çalışma sürelerine eş değer süreler haricinde o ülkede geçen süreyi” ve ev kadını olarak geçen süre ise; “medeni durumlarına bakılmaksızın (bekar, evli veya boşanmış) kadınların sigortalılık süreleri haricinde yurtdışında 18 yaşını ikmal ettikten sonra bulundukları süreyi” ifade eder (Yönetmelik m 4).
Çalışma süreleri; zorunlu prim ödeme süreleri, kendi nam ve hesabına çalışmalardan dolayı zorunlu ve isteğe bağlı prim süreleri ve bu kapsamdaki diğer sigortalılık sürelerinden ibarettir. Çalışılmış olarak kabul edilen süreler ise ilgili ülke mevzuatına göre fiilen çalışılmadığı halde çalışmaya eşdeğer süre olarak kabul edilip, hizmet cetvellerinde eşdeğer süre olarak gösterilen, aylığa hak kazanmada ve aylık hesabında değerlendirilen sürelerdir.
“Çalışılmış süre olarak kabul edilen sürelerin” hangi ölçütler çerçevesinde borçlanılabileceği ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte yurt dışında geçen ve ilgili ülke mevzuatında “sigortalılık süresi” kabul edilen ancak fiili çalışmaya dayanmayan sürelerin borçlanılabilmesi için, bu sürenin “bağımlı veya bağımsız gerçek bir çalışmaya (sigortalılığa) bağlı nedenlerle sigortalılık süresi kabul edilmesi” veya “isteğe bağlı sigortalılık kapsamında primlerinin ödenmiş olması” gerekir. Çalışmaya bağlı iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve benzeri haller bu niteliktedir.
Borçlanma başvurusunda bulunan kişinin, yurt dışında bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına göre eylemli bir çalışması bulunmasa dahi isteğe bağlı sigortalılık hükümlerinden yararlanarak primini ödediği sürelerin sigortılılık süresi kapsamında borçlanılması mümkündür. Çünkü isteğe bağlı sigortalılık statüsünde gerçek bir çalışma bulunmasa dahi isteğe bağlı primi ödenmiş süreler sosyal güvenlik kanunları kapsamında hizmet süresi (çalışmaya eşdeğer süre) olarak kabul edilmektedir.
Yurt dışında eylemli bir çalışma bulunmadığı halde ilgili ülke mevzuatına göre belirli bir yaşın ikmali (Hollanda AOW sigortalılığı) veya çalışmaya bağlı olmayan nedenlerle (analık, çocuk bakımı, okul eğitimi, meslek öncesi eğitim kursu) sigorta kapsamında geçen ve uzun vadeli sigorta kolları kapsamında primi ödenmeyen sürelerin, 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesinde belirtilen sigortalılık süresi olarak kabulü mümkün değildir. Bu sürelerin koşulları bulunduğu takdirde işsizlik süresi veya ev kadını olarak geçen süre kapsamında borçlanılması mümkündür.
Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 25.10.2007 gün ve 2006/18237 E. 2007/17633 K., 02.12.2008 gün ve 2007/16873 E. 2008/15661 K, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 18.07.2013 gün ve 2013/12178-14953 E.K.,06.06.2013 gün ve 2013/7793-12059 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.
Somut olayda, 29.11.1965 doğumlu davacının 01.01.1985 tarihinden itibaren yurt dışında ikamet ettiği, eylemli çalışmasının bulunmadığı, 14.12.1984-21.02.2008 tarihleri arasında analık/gebelik ve çocuk yetiştirme nedeniyle sigorta kapsamına alındığı, ülkemizde sigortalı tescilinin bulunmadığı, 04.06.2004 tarihinde izinle Türk vatandaşlığından çıktığı anlaşılmaktadır.
Davacının yurt dışında eylemli çalışmasının bulunmadığı anlaşılmakla sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti isteminin reddi yerindedir.
Davacının yurt dışında eylemli çalışması (çalışılmış ya da çalışılmış kabul edilen süre) bulunmamakta ise de davacının yurt dışında 18 yaşını ikmalinden sonra ev kadını olarak geçen süreyi borçlanması mümkün olduğu halde yerinde olmayan gerekçe ile bu istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının yurt dışında ikamet etmeye başladığı tarih kesin olarak saptandıktan sonra, 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre davacının 18 yaşından sonra yurt dışında ev kadını olarak geçen süreyi, Türk vatandaşlığından izinle çıktığı 04.06.2004 tarihi ile sınırlı olarak borçlanabileceği kabul edilmek suretiyle hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.