Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4787 E. 2014/6753 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4787
KARAR NO : 2014/6753
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/334-2013/252

Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ferda Beder tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından dolayı talep ettiği yetim aylığının bağlanmamasına dair Kurum işleminin iptali ile ödenmemiş aylıkların hak kazanılan tarihten itibaren faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne davalı Kurumun ….. TC kimlik numaralı davacı S.. B.. hakkında yaptığı 05.03.2010 tarihli 3591384 sayılı ölüm aylığının bağlanamayacağı yönündeki işleminin iptaline, davacıya ölüm aylığına hak kazandığı 27.11.2006 tarihinden itibaren ölüm aylıklarının yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacı ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunmuş olup boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiş olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı Küçükçekmece 2 Aile Mahkemesinin 27.11.2006 tarih 2006/1156 esas 2006/1115 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmıştır ve karar kesinleşmiştir. Davacı babası nedeniyle yetim aylığı bağlanması talebinde bulunmuştur. 03/02/2010 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı bağlanma talebi Kurum tarafından reddedilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
03/02/2010 tarihli Kontrol Raporunda davacının ikamet ettiği apartmanda yapılan çevresel soruşturmada elde edilen bilgiler, aynı apartmanda 1 numaralı dairede ikamet eden apartman sakini Emine Sevinç’in yazılı ifadesinde belirtmiş olduğu hususlar ve gerek talep formunda gerekse de kimlik paylaşım sistemindeki adresinin 13.2.2008 tarihinde resmi olarak boşanmalarına rağmen eşi D.. Y..nın adresi ile aynı olduğu da göz önüne alındığında davacının resmi olarak boşanmalarına rağmen D.. Y.. ile fiilen beraber yaşamaya devam ettiğinin belirlendiği, bu itibarla 5510 sayılı kanunun 56. Maddesi gereğince davacının kurum sigortalısı müteveffa Ruşen Biçer üzerinden talep etmiş olduğu Dul Yetim aylığının bağlanmaması gerektiği, aylık bağlanmış ise de söz konusu aylığın kesilerek yersiz ödenen aylıkların 5510 sayılı kanunun 96. Maddesi hükümlerine göre tahsili cihetine gidilmesi gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir. Raporun ekinde ifadesi bulunan Emine Sevinç davacı ve eşinin 4 yıl önce taşındıklarını ve 4 yıldır davacı, eşi ve iki çocuklarının birlikte oturduklarını, boşanmaları hususunda bir bilgisinin olmadığını beyan etmiştir. Ayrıca kontrol memurları ilk olarak kapıyı açan kişiye davacının eşini sorduklarını, işte olduğunun belirtildiğini, Kurumdan geldiklerini söylediğinde evin oğlunu çağırarak içeriye gittiğini bildirmişlerdir.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve 03/02/2010 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.