Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4758 E. 2014/7258 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4758
KARAR NO : 2014/7258
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/783-2014/12

Davacı, iş gücü kaybının ve maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre temyiz eden tarafların, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 11/03/2002 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik oranının ve iş kazası tarihinden itibaren iş göremezlik gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının yaşına göre % 17.00 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, kişinin % 17.0 oranındaki maluliyet oranının sürekli olduğunun ve fakat davacıya iş bu davanın açıldığı tarih olan 19/07/2010 tarihinden itibaren maluliyet geliri bağlanmasına hak kazandığının tespitine ,davacının kaza tarihinden itibaren gelir bağlanması talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 11/03/2002 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle Kurumca maluliyetinin %9.2 olarak belirlendiği, 12/07/2005 tarihli SSYSK kararı ile davacının geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet oranının %9.2 olduğunun belirtildiği, ATK 3. İhtisas Dairesi’nin 30.11.2011 tarihli raporunda davacının %17 oranındaki maluliyet oranının sürekli olduğu iyileşme süresinin 11/03/2002 tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiğinin bildirildiği, davacının sürekli iş göremezlik oranının tespiti ile iş göremezlik gelirine hak kazandığının tespiti istemli 05/03/2003 tarihinde açtığı davanın İzmir 4. İş Mahkemesi’nin 2003/714 E. ve 2010/57 K. sayılı ilamı ile açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir. Anılan maddeye göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli iş göremezlik gelirinin iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı bildirilmiştir.
Öte yandan 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28/06/1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Bu nedenle, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas dairesinin raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alındıktan sonra bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan, davacının İzmir 4. İş Mahkemesi’nin 2003/714 E. ve 2010/57 K. sayılı dosyası ile açtığı ilk dava tarihi olan 05/09/2003 tarihi, talep tarihi kabul edilerek şartları oluştuğu tarihten itibaren davacının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazandığının tespitine karara verilmesi gekirken, taleplerin bir kısmının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.