Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4674 E. 2014/11405 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4674
KARAR NO : 2014/11405
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/04/2010
NUMARASI : 2005/1411-2010/184

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan M.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı M.. Ç.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 11.06.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 30,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılardan M.. Ç.. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı önce 23.12.2005 tarihli dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak 1.000,00-TL maddi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsili istemli olarak kısmi dava açmış ve yargılama sırasında iş müfettişi raporunun dosyaya getirilmesi sonrasında iş müfettiş raporuna göre kusuru belirlenen M.. Ç..’e yönelik olarak birleştirme istemli olarak ek dava açarak 22.07.2007 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak 1.000,00-TL maddi tazminatın davalı M.. Ç..’e olay tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsili isteminde bulunmuş bu davada Ankara 4. İş Mahkemesince 24.07.2007 gün ve 2007/138E, 2007/672K sayılı kararla birleştirme kararı verilerek yargılama Ankara 16. İş Mahkemesinin 2005/1411E sayılı dosyası üzerinden sürdürülmüştür.
HUMK’nun 74 ve HMK’nun 26. Maddelerine göre “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda davacının ayrı davalar ile davalıların her birinden 1.000,00-TL maddi tazminat isteminde bulunduğu ve hüküm altına alınacak tazminata işletilecek faizin davalı şirket bakımından dava tarihi, birleşen davanın davalısı M.. Ç.. bakımından ise olay tarihinden başlatılması isteminde bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca davalıların 2.000,00-TL maddi tazminattan sorumlu tutulmasının ve ilave olarak hüküm altına alınan tazminata işletilecek faizinin davalı şirket bakımından da olay tarihinden başlatılmasının HMK’nun 26. Maddesinde düzenlenen istemle bağlılık ilkesine aykırı olduğu açıktır. Davalılar arasında müteselsil borç ilişkisi bulunması ayrı dava ile ileri sürülen taleplerin toplanmasına vesile olmaz. Müteselsil borçluların her biri kendilerine yöneltilen istem kadar tazminattan ve ferilerinden sorumlu olurlar.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalı M.. Ç.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı kamu düzenine ilişkin olan bu husus re’sen nazara alınmalı ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden M.. Ç..’e iadesine
27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.