Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4654 E. 2014/10884 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4654
KARAR NO : 2014/10884
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2013/204-2013/1363

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 19.01.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 20,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik oranı, kusur dağılımı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarının işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tespit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, bilinen son kazancının yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulması suretiyle, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde ise asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın hesaplanacak net asgari ücretle elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunun, pasif dönem zararı hesaplanırken asgari geçim indiriminin dikkate alınıp alınmadığı anlaşılamadığından ve yine SGK’ca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir kısmının düşürülmediği anlaşıldığından ve bu haliyle yukarıda açıklanan ilkeleri içermediği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olmadığı açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hesaba ilişkin yetersiz bilirkişi raporu hükme dayanak alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.