Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4543 E. 2014/26626 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4543
KARAR NO : 2014/26626
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2012/754-2013/643

Davacı, davalı kurumca kendisine satış vaadinde bulunan S. A.ın Adana İli Seyhan İlçesi M. Mah. 107 Pafta … ada 1171 parselde kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine konulan haczin fekkine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; Kurumun davadışı K. Kuruyemişleri Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den olan alacakları dolayısıyla, borçlu şirketin ortağı olan ve davacıya satış vaadinde bulunan davadışı S.t A.’ın satış vaadine konu Adana ili Seyhan ilçesi, M. mah. 107 pafta 711 ada 1171 parselde kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine Kurumun 2010/17728, 17729, 17730, 19450, 19451 ve 19452 sayılı dosyaları üzerinden konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davadışı S. A.’ın satış vaadinde bulunan, davacının ise satış vaadini kabul eden olarak, Adana ili, Seyhan ilçesi, M. mah. 107 pafta 711 ada 1171 parselde kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak 22.10.2010 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenledikleri, bu satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, davadışı Kardeşler K. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı Kuruma olan borçları dolayısıyla, şirketin borçlu olduğu dönemde ortak ve yetkili sıfatıyla şirketi temsile yetkili S. A.’ın Adana İli, Seyhan İlçesi, M. Mah. … sk. Pafta …, ada 1171 parselde kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine 29/04/2010 tarihinde haciz konulduğu, davacının satış vaadi sözleşmesine dayanarak, Kurumca konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılmış geçerli bir satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilebilir. Tapu kütüğüne şerh edilmekle de o taşınmaz üzerinde ilişkin bulunduğu hukuki duruma aleniyet kazandırılmış ve sonradan hak kazanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelmiştir.
Somut olayda, haciz işlemi, davadışı S. A.’ın davalı Kuruma olan borcundan kaynaklanmaktadır. S. A.ile davacı arasında satış vaadi sözleşmesi düzenlenmesi ve tapuya şerh verilmesi nedeniyle davacının hak sahibi olduğu, davacı ile davalı Kurum arasında sigortalılık ilişkisi mevcut olmadığı gibi, sigortalılıktan doğan bir borç da olmadığı sabittir. Bu durumda davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.