Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/446 E. 2014/3219 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/446
KARAR NO : 2014/3219
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2013/390-2013/448

Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, kesilen aylıkların faiziyle tahsiline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı; almakta olduğu yetim aylığının, davalı Kurum tarafından eşinden muvazaalı olarak boşandığı gerekçesiyle kesildiğini belirterek, maaş kesme kararının iptalini, ödenen aylıklar nedeni ile Kurum’a borçlu olmadığının tespitini ve maaşların kesildiği tarihten itibaren işlemiş faizleri ile birlikte yeniden bağlanmasını istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 03.06.2013 tarih ve 2012/6044 esas, 2013/11519 karar sayılı bozma ilamına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, ancak bozma ilamında belirtilen hususlarda inceleme yapılmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyulduğu halde, sadece davacının beyanı yeniden alınarak bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Somut olayda; zabıta tarafından davacının boşandığı eşi ile birlikte büfe işlettiğine dair tespitler yapılmış olması, ayrıca davacı tanıklarının da davacının boşanmadan sonra kayınvalidesi ve kayınpederi ile birlikte yaşadığını, bahsi geçen büfeyi de birlikte işlettiklerini beyan etmeleri göz önünde bulundurulduğunda; boşanan bir kişinin eski eşinin ana-babası ile eski eşi ile irtibatı olmadan birlikte ticaret yapmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği dikkate alınarak davacı ile boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarına dair kuvvetli deliller bulunmakla; mahkemece birlikte yaşama olgusu yeterince araştırılmadan, davacı ile boşandığı eşinin birlikte yaşayıp yaşamadıkları açık bir şekilde ortaya konulmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut kira sözleşmesinde kiraya veren olarak görünen M. Y.tanık olarak dinleyerek bu kişiden; davacının bu evde ne kadar zamandan beri oturduğu, kimlerle yaşadığı hususlarında detaylı bir şekilde beyanını almak, davacının birlikte yaşadığı anlaşılan kayınpederi ve kayınvalidesi de tanık olarak dinlenilerek oğullarının nerede yaşadığı ve geçimini nasıl sağladığı sorulup bildirilen adreslerde zabıta tahkikatı yaptırmak, zabıta tarafından eski eş ile birlikte işletildiği hususunda tutanak düzenlenen büfeye komşu işyerleri ve bu işyerlerinin sahipleri ile çalışanları tespit edilerek bu kişilerin de büfenin ne şekilde, kimler tarafından işletildiği hususlarında detaylı şekilde beyanları alınarak varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece; bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.