Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/4244 E. 2014/13705 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4244
KARAR NO : 2014/13705
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2013
NUMARASI : 2006/29-2013/1259

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 06/11/1995 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 5 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 7.656,46 TL maddi, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve bu karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 5 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 30, davalı işverenin ise % 70 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
Somut olayda, Davacının 23/01/2006 havale tarihli kısmi dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminat istemli olarak dava açtığı, davalı tarafça 31/01/2006 tarihinde tebliğ alınan dava dilekçesine karşı 23/03/2006 tarihli ilk celseden önce 20/03/2006 tarihinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu; işbu dava görülmekte iken 03/10/2013 tarihinde maddi tazminata ilişkin istemini ıslah suretiyle 7.556,46-TL artırarak, toplam 7.656,46 TL maddi tazminat isteminde bulunduğu, davalı tarafça 07/10/2013 tarihinde tebliğ alınan ıslah dilekçesine karşı, 10/10/2013 tarihli celseden önce 07/10/2013 tarihinde süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.
Somut olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, 06/11/1995 olan kaza tarihi ile 23/01/2006 olan dava tarihi arasında 10 yıllık süresinin geçtiği açıktır.
Hal böyle olunca, davalı tarafça gerek maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin dava dilekçesine, gerekse maddi tazminata ilişkin ıslah dilekçesine yönelik süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def’inin kabul edilerek, maddi ve manevi tazminat talebinin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, maddi tazminat talebinin kabulüne; manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.