YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4200
KARAR NO : 2014/23491
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : Antalya 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2012/136-2013/554
Davacı, 28/11/2003 tarihinden itibaren ve halen Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 28/11/2003 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 28/11/2003 tarihinden itibaren ve halen Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
HMK’nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar yerinde gösterilmesi gereklidir. Bunun yanında hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar yazmak durumundadır.Öte yandan, dava ,açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanır, dava tarihinden sonra doğacak haklar için(o davada) karar verilmesi mümkün değildir.
Somut olayda, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı araştırılmadan tespite karar verilmesi, infazda tereddüt yaratacak şekilde sigortalılığının sona erdiği tarihin hükümde gösterilmemesi ve dava tarihinden sonrası için karar verilmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi ayrıca davacının tescilli olduğu için hukuki yararı bulunmayan 16/05/2011-21/11/2011 tarihleri arası için tespite karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacı 16/05/2011-21/11/2011 tarihleri arasında tescilli olduğundan bu dönem yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar vermek, ihtilaf konusu dönemde davacının teslim ettiği ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını araştırmak, yapılmamışsa davanın reddine karar vermek, prim kesintisi ve ürün teslimi bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit ederek infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.