Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/3637 E. 2014/6316 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3637
KARAR NO : 2014/6316
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Kastamonu İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2012/13-2013/172

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan U.. A.. vekili ile E…İnş San Tic Ltd Şti tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, 21.06.2011 tarihindeki iş kazasında yaralanarak %44 oranında sürekli iş gücü kaybına maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, 29.721,42TL maddi, 15.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 21.06.2011 tarihindeki zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, kaza nedeniyle sigortalı V.. Ç..de %44 oranında iş gücü kaybı oluştuğu, hükme esas alınan 13.05.2013 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davalı şirket U..İnş.A.Ş ile işveren E.. İnş.San.Ltd.Şti’de olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’da dahili dava diye adlandırılan bir müessese bulunmamaktadır. Açılmış bir davada üçüncü bir kişinin davalı olarak gösterilmesi istenirse harcı ödenerek o kimse hakkında usul hükümlerine uygun bir dava açılması gerekir. Dahili dava dilekçesinin birleştirme istemini de içeren yeni bir dava niteliğinde olduğunu düşünmekte mümkündür. Ancak bu durumda da bu niteliği ile de birleştirilen yeni davanın da harca tabi olduğu, diğer bir deyişle dahili dava dilekçesi ile birlikte yeni dava açılırken yapıldığı gibi başvurma ve peşin harcın yatırılması gerektiği ortadadır.
Bunun yanında İş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle yapılan işin niteliğine göre, iş yerinde uygulanması gereken tedbirlerin neler olduğu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerinin göz önünde tutulmak suretiyle,incelenmesi,işverenin hangi önlemi almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı, gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir ).
Bu açıklamadan olarak şüphesiz ki tarafların kusur durumu irdelenirken konusunda ehil bilirkişilere olayı inceletmek kadar olaya neden olan tüm saiklerin bir bütün olarak ele alınması ve bu kapsamda da taraflarca ortaya konulan iddia ve savunmalar ile tüm delillerin titizlikle değerlendirilerek kusurun aidiyeti ve oranına dair raporun oluşa uygun olup olmadığının tespiti gerekir.
Tüm bu açıklamalar sonrasında somut olayda dava açılırken taraf gösterilmeyen E.. İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin davaya dahil edilmesi sırasında yalnızca adı geçen bu şirketin adresine dahili davalı dilekçesi tebliğ edilmiş, buna karşılık yeni bir dava açılırken yatırılması gereken başvurma harcı ile peşin harç yatırılmamıştır. Bu duruma göre aleyhine hüküm tesis edilen E… İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti bakımından usulünce açılmış bir davanın söz konusu olmadığı açıktır. Hal böyle olunca da hakkında harcı yatırılarak usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmayan ve mevcut hali ile ihbar olanan konumunda bulunan E.. İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin 21.11.2013 tarihli kararda davalı olarak gösterilmesi ve aleyhine hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 13.05.2013 tarihli kusur raporunda bilirkişi heyetince tecrübeli bir inşaat işçisi olduğu belirtilen davacı sigortalının meydana gelen iş kazasında neden hiç kusuru bulunmadığının yeterince tartışılmadığı anlaşılan raporun hükme esas alınması da isabetli olmamıştır.
O halde, E… İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti vekili ile davalı şirket U.. İnş.A.Ş vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Yapılacak iş öncelikle davalı yan itirazlarını da gözetecek şekilde konusunda uzman bilirkişi heyetine olayı yeniden inceletmek, devamla tüm delilleri bir arada değerlendirip yine işveren E… İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti aleyhine usulünce açılmış bir dava olmadığı hususunu da göz önünde tutarak neticeye varmaktır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre aleyhine hüküm kurulan E..İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti vekili ile davalı şirket U.. İnş.A.Ş vekilini sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 31.03.2014 günü oy birliği ile karar verildi.