Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/3603 E. 2014/18266 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3603
KARAR NO : 2014/18266
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/1372-2013/1361

Davacı, kurum işleminin iptaline, kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 22/03/2011 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, yaptığı 20/04/2011 tarihli başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, 2007 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, isimsiz telefon ihbarı üzerine davalı Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 04/05/2012 tarihli kontrol memuru raporunda; adres kayıt sisteminde davacı ve eski eşinin boşanmalarına rağmen aynı adreste kayıtlı oldukları, belirtilen A.. M.. Mah. 1… Sok. E.. Apt. Blok no:… Keçiören/Ankara adresine gidilerek komşuları ile yapılan görüşmede, davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, kolluk marifeti ile yapılan araştırma sonucu düzenlenen 05/04/2012 tarihli tutanakta ise; davacı ile yapılan görüşmede, eşinin kardeşi Fatma ile birlikte yaşadığını bildirdiği; eski eşin kardeşi Fatma’nın adrese gidildiğinde ise, davacının, eşinden boşandığında bilmediğini, eşi ile birlikte A.. M.. Mah. 1.. Sok. E.. Apt. Blok no:.. Keçiören/Ankara adresinde yaşadıklarını beyan ettiği görülmüştür. Davacı ve eski eşin adres hareketleri incelendiğinde ise; her ikisinin de 14/03/2007 tarihi TÜİK sayımından beri belirtilen adreste kayıtlı oldukları anlaşılmış, yerleşim yerindeki su aboneliğinin 12/06/2000 tarihinden beri davacının eski eşine ait olduğu belirlenmiştir. Mehkemesince dinlenen davacı tanıklarının, davacı ve eski eşi arasında fiili birlikte yaşamın bulunmadığı yönünde beyanda bulunduğu görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunun içeriğine göre yazılı beyan vermekten imtina eden, sözlü olarak beyanı alınan apartman sakinlerinin davacı ve eski eşinin boşandıklarından haberdar olmamaları ve belirtilen adreste fiilen birlikte yaşadıklarını bildirmeleri, 2011 yılında boşanmalarına rağmen 2007 yılına ait TÜİK sayımından bu yana aynı adreste kayıtlı görülmeleri, kontrol memurluğunca kolluk marifeti ile yaptırılan araştırmada, davacının, eski eşinin kardeşi Fatma ile yaşadığını bildirmesi üzerine, eski eşin kardeşi Fatma’nın yerleşim yerinde alınan beyanında, kardeşinin boşandığından haberdar olmadığını, kardeşi ve davacının birlikte yaşadıklarını ifade etmesi, davacı ve eski eşinin kayıtlı oldukları adreste su aboneliğinin 2000 yılından bu yana eski eş adına kayıtlı olması karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.