Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/342 E. 2014/8011 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/342
KARAR NO : 2014/8011
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/675-2013/608

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ile davalılardan S. Dayanıklı Tük. Mal. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre, davacıların tüm, davalılar S. Dayanıklı Tük. Malları Ltd. Şti. ile M. C.’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle eşi ile anne ve babasının manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece; davacı eş yararına 5.000,00 TL, davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile(davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde dava tarihinden itibaren) davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; dava dışı sigortalı İ. A.’nın davalılar aleyhine açtığı ve onanarak kesinleşen maddi ve manevi tazminat dava dosyasına göre davacıların yakını olan sigortalının davalı asıl işveren Ser Dayanıklı Tük. Malları Ltd. Şti.’ye ait işyerinde işçilik hizmeti veren alt işveren M. C.’ın işçisi olarak pres tezgahında basılmış malzemeyi alırken yanlış pedala dokunması sonucu kalıbın aniden inmesi ile sol elinin 2., 3., 4. ve 5. parmaklarından yaralanmak suretiyle iş kazası geçirdiği, SGK Maluliyet Daire Başkanlığı ve YSK raporlarında sigortalının sürekli iş göremezlik oranın % 12.1 olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle “ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği”hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlülük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından haksahipliği durumu ön şartı olarak “ağır bedensel”zarar koşulunu getirmiştir.
Somut olaya gelince; zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu ile dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, yukarıda açıklanan ilkeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ışığında, iş kazası nedeniyle sağlık bütünlüğü bozulan sigortalının eşi ile anne ve babasının manevi tazminat talep etme haklarının bulunduğu düşünülse dahi, olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, meslekte kazanma gücündeki kayıp oranına ve özellikle sigortalı yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmamasına göre davacı eş ile anne ve baba lehine manevi tazminat verilemeyeceğinin anlaşılması karşısında davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davalılar S. Dayanıklı Tük. Malları Ltd. Şti. ile M.C. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.