Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/3189 E. 2014/8090 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3189
KARAR NO : 2014/8090
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2012/91-2013/925

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/11/1982 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; zabıta araştırması neticesinde komşu işyeri tanığının tespit edilememesi nedeni ile davacı tanıklarının beyanları ve işe giriş bildirgesinin verilmesinin davacının çalışmasına karine teşkil edeceği gerekçesi ile yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Dinlenen tanıkların yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı, buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın ispat edilemediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı işyerinin nakliye işi yapan bir işyeri olup, her ne kadar bordro verilmemişse de, işin niteliği geriği birden fazla kişinin çalışmasının mümkün olduğu, bu nedenle davacıya birlikte çalıştığı kişileri bildirmesi için önel verilmeli, tanık bildirmemesi halinde davanın reddine, bildirmesi halinde ise beyanları alınarak gerekirse tanıkların hizmet cetvelleri de celbedilip dava dışı işyerinde çalışmalarının olup olmadığı tespit edilerek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Davacı 3.1.1965 doğumlu olduğuna göre sigorta başlangıç tarihinin 506 sayılı Kanunun 60/G maddesine göre 18 yaşın bittiği 3.1.1983 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması da hatalı olmuştur.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.