YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3188
KARAR NO : 2014/9824
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2010/890-2013/1515
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan A.. E.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 28.03.2007 tarihindeki iş kazasında yaralanarak %14 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine, 27.584,35Tl maddi, 30.000,00TL manevi tazminatın davalı A.. E..’den tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından 28.03.2007 tarihindeki zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğu, kaza nedeniyle davacının %14 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, kazanın oluşumunda %60 işverenin, %40 oranında ise kazalının kusurlu olduğu, kaza tarihinde E.. orman Ürünleri ve Mobilya İmalatı(A.. E..) ünvanlı ticari işletmenin sonrasında aynı adreste ve kurucu ortaklarından biriside davalı A.. E..’in babası İ.. E.. olmak üzere E.. Grup Orman Ürünleri Mobilya Eğitim Araçları San.Tic.Ltd,Şti ünvanı ile faaliyetine devam ettiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 202. maddesi gereğince, Bir mal varlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı mal varlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.
Bunun yanında Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
Bu açıklamalar sonrasında somut olayda, davalı A.. E..’e ait bulunan E.. orman Ürünleri ve Mobilya İmalatı ünvanlı işletmenin diğer davalı E..Grup Orman Ürünleri Mobilya Eğitim Araçları San.Tic.Ltd,Şti ünvanlı işletmeye devrolunduğu, her iki şirket arasında organik bağ mevcut olduğu açıktır. Hal böyle olunca da Türk Borçlar Kanunu’nun 202. maddesi hükmüne göre kazanın gerçekleştiği işletmeyi devralan davalı şirketin diğer davalı A.. E.. ile hüküm altına alınan tazminatlardan müteselsilen sorumluluğu söz konusudur. Mahkemece bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatılıdır.
Bunun yanında olay tarihi, tarafların kusur oranları ile sosyal ekonomik halleri ile kazalı sigortalının maluliyet oranı gözetildiğinde davacı lehine kararlaştırılan 30.000,00TL tutarlı manevi tazminat da fazladır.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 05.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.