Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/296 E. 2014/27037 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/296
KARAR NO : 2014/27037
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2011/781-2013/1281

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, PTT İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait işyerinde 1992 yılında 120, 1993 yılında 120 gün süreyle kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 1992/1 dönemde 120 gün, 1993/2 dönemde 120 gün eksik bildirilen sürelerde davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olduğu gibi, sonuç itibariyle sigorta primlerinin işverenden tahsiline yol açacağından, işverenlik sıfatının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Davacının çalışmalarının geçtiği “Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğü”, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununda değişiklik yapan ve 18.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 4000 sayılı Kanunla iki ayrı tüzel kişiliğe ayrılmıştır. Anılan Kanunla 406 sayılı Kanuna eklenen geçici 1. madde gereği; “Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğünün telekomünikasyonla ilgili hizmetleri yürüten personeli ile taşınır ve taşınmaz malları, her türlü araç, gereç ve cihazları, hak ve alacakları ile borçları Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketine devredilmiştir.”
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Şırnak Uludere PTT Müdürlüğüne ait işyerinden verilmiş işe giriş bildirgesine rastlanmadığı, ancak 1991/1 döneminde 43 gün, 1991/2-3 döneminde 120’şer gün, 1992/2. Dönemde 120 gün, 1993/1. ve 3. Dönemde 120’şer gün, 1994/2-3 döneminde 120’şer gün, 1995/1.dönemde 120 gün, 1995/2.dönemde 30 gün sigortalı bildiriminin bulunduğu, tanık beyanlarından davacının bakım onarım işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. 4000 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 18.06.1994 tarihinden sonra Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğünün telekomünikasyonla ilgili hizmetleri yürüten personeli (bakım-onarım işçisi davacı) ile taşınır ve taşınmaz malları, her türlü araç, gereç ve cihazları, hak ve alacakları ile borçları Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketine devredildiğinden davacının işvereni davalı Türk Telekom AŞ. olup, mahkemece bu husus temsilde yanılgı kabul edilerek davacıya Türk Telekom A.Ş.’yi taraf haline getermesi için uygun süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de, davacının ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğuna göre davacının tespitine karar verilen dönemde resmi kayıtların olmadığı tarihlerde ücretini nasıl aldığı hususu araştırılmadan, tanık sözlerine dayalı olarak çalışmanın kanıtlandığının kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
Yapılacak iş; kamu kuruluşlarında geçen çalışmanın yazılı belge ile kanıtlanması asıl olduğundan ücret bordolarının veya ödemeye ilişkin evrakların davalı işyerinden yeniden istenmesi ve gönderilemediği taktirde sebebinin bildirilmesinin istenip, davacının ücretini nasıl aldığını ortaya koymak, davacıdan bu tarihler arasında ücret ödendiğini kanıtlayan belge olup olmadığını sormak, varsa mahkemeye sunması için süre vermek, kamu kuruluşlarında geçen çalışmanın yazılı belge ile kanıtlanması asıl olduğundan ancak ücretin başkaca şekilde ödendiği fiili, somut olarak ortaya koyulduğu, resmi kayıtlara geçmeyen ücret ödemesinin gerekçesi ile açıklanması halinde, ücret bordrolarının olmadığı dönemleri de kabul etmek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalılardan SGK Başkanlığı ve PTT İşletme Genel Müdürlüğü vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan P.. M..’ne iadesine, 11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.