Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2925 E. 2014/25886 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2925
KARAR NO : 2014/25886
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2013/1147-2013/1836

Davacı, Kurumun işçi alacaklarından dolayı hacizli olan aracı satması üzerine zarara uğraması nedeniyle şimdilik 1.000.00 TL’nin satış tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, Mahkeme kararı ile hüküm altına alınan işçilik alacakları için icra takibi yaptığını ve borçlu şirket adına tescilli … plakalı araç üzerine haciz koydurduğunu, ancak Kurumun alacaklarından dolayı aynı araç üzerine haciz koydurup sattığını, hâlbuki işçilik alacaklarının imtiyazlı alacaklardan olduğunu, Kurumun işçi alacaklarından dolayı hacizli olan aracı satması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL tazminatın satış tarihi olan 22.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uyuşmazlık konusu hususun İcra Hukukundan kaynaklandığı, davacının ihalenin feshi davası açma hakkı bulunduğu, iş hukukundan kaynaklanan ihtilaf bulunmadığı gibi Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce yapılan işlemlerin 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun uyarınca yapıldığı, satış sırasında gerekli ilanların yapıldığı, davacının itiraz hakkını kullanmadığı, Kurum alacağının 5502 sayılı Kanunun 35/2. maddesi uyarınca imtiyazlı alacak olduğu, kaldı ki Kurumun işlemlerinden kaynaklanan zararların giderilmesi için açılacak tazminat davalarına bakma görevinin İdari Yargıya ait olduğu kanaatine de varıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi ya da değiştirilmesi mümkün değildir. Yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir.
Mahkemece hem esas hem de usulden tartışmalar yapılarak red kararı verilmiştir. Usulden tartışmalar kısmında, uyuşmazlık konusu hususun İcra Hukukundan kaynaklandığı, davacının ihalenin feshi davası açma hakkı bulunduğu, iş hukukundan kaynaklanan ihtilaf bulunmadığı belirtilmiştir.
İş Mahkemeleri 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikteki özel mahkemelerdir. 5521 sayılı Yasa’nın 1/2-B maddesinde, İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara İş Mahkemelerinde bakılacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, davacı ile davalı Kurum arasında sigortalılık ilişkisi mevcut olmadığı gibi, sigortalılıktan doğan bir borç da olmadığı sabittir. Davacının, davalı Kurumdan olan tazminat talebi sigortalılık ilişkisinden kaynaklanmadığından, bu ihtilafın dava değerine göre genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği açıktır. Bu durumda davaya istisnai nitelikteki İş Mahkemeleri yerine genel hükümlere göre genel yetkili mahkemede bakılması gerekir. Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.