Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2778 E. 2014/9622 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2778
KARAR NO : 2014/9622
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2009/881-2013/693

Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava 25.11.2000 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacıların murisinin kaza geçirdiği araç davalılara değil, bir başka işçi olan A. K.’a ait olduğundan ve dava dışı A.. K. da Antalya’ya, davalı işverenlerin işi için değil, daha önce başka işverenler adına yaptığı Türk Telekom inşaat işyerindeki bir arızanın onarılması için gittiğinden, yani ölen işçi de kaza yapan aracı kullanan işçi de davalılar tarafından görevlendirilmediklerinden, kaza ile işverenler arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 5521 sayılı Yasanın 1.maddesidir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilemez yahut değiştirilemez.
Somut olayda, ölen işçinin de kaza yapan aracı kullanan işçinin de davalılar tarafından görevlendirilmediği, kaza ile işverenler arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın iş akdinden ve İş Kanunundan doğmadığı, giderek davada, yukarıda sözü geçen Yasanın 1.maddesinin öngördüğü koşulların oluşmadığı açık-seçiktir. Öte yandan, zararlandırıcı olayın iş kazası sayılması, görevli mahkemenin belirlenmesi için yeterli olmayıp 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinin öngördüğü koşulların ayrıca olayda gerçekleşmesi gerektiği de söz götürmez.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde, davanın görülmesinde genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek dava dilekçesinin “görev yönünden reddine” karar verilmek gerekirken, davanın esastan ölen işçi de kaza yapan aracı kullanan işçi de davalılar tarafından görevlendirilmediklerinden, kaza ile işverenler arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde kamu düzenine ilişkin olan bu husus re’sen nazara alınmalı ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.