Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2772 E. 2014/5758 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2772
KARAR NO : 2014/5758
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Keskin Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2011
NUMARASI : 2007/72-2011/173

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile işçilik alacakları istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı vekilinin usulüne uygun mazeret bildirmediği ve davanın ikinci defa takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150 ve devamı maddelerine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı vekilinin mazeret bildirip bildirmediği ve bunun sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanun’un 7.maddesine göre İş Mahkemelerinde uygulanan şifahi yargılama usulünü düzenleyen HUMK’un 473 vd. maddeleri 6100 sayılı HMK’nın 450.maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yasa’nın 316/d bendine göre “hizmet ilişkisinden doğan davalara”, 316/g maddesine göre de “Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işlere” basit yargılama usulünün uygulanması gerektiğinden eldeki uyuşmazlığa basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği açıktır.
Basit yargılama usulüne ilişkin kurallar HMK’nın 316-322.maddelerinde düzenlenmiş olup Yasa’nın 320/4 maddesine göre basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve Yasa’nın 322/1 maddesine göre bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.
HMK’nın 150. maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
6100 HMK’nın 30. maddesine “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” ve HMK’nın 150/2 maddesinde ifade edildiği üzere “geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez”. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; Anayasa’nın 141/son ve HMK’nın 30.maddelerine göre “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” biçiminde açıklanan temel ilke çerçevesinde davacının duruşamaya katılmama gerekçesi “geçerli bir özür” olarak kabul edilebilir ise davacının “geçerli bir özrü nedeniyle duruşmaya katılmadığı” kabul edilerek dosya işlemden kaldırılmamalıdır.
Somut olayda, davacı vekilinin 16.12.2011 tarihli celse için 15.12.2011 tarihinde mazeret dilekçesi verdiği, mazeret talebinin, duruşmanın, başka bir mahkemeninin aynı gün ve yakın saatteki duruşmasıyla çakışması neneniyle verildiği, davacı vekilinin haklı mazeret talebinin belgelendirilmediği gerekçesiyle reddedildiği, bu nedenle dosyanın ikinci defa takipsiz bırakıldığı düşüncesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmakla davacı vekilinin geçerli bir özrü bulunmasına karşın davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.