Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2669 E. 2014/6499 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2669
KARAR NO : 2014/6499
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2012/282-2013/656

Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M. K. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1974 – 1977 yılları arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davalı işverence davacı adına 19.11.1974 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, davalı işyerinin 25.10.1971 – 30.9.1985 tarih aralığında 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, davalı işverence işyerine ait 1971/4. – 1977/1. dönem aralığına ilişkin bordroların verildiği, Mahkemece 22/07/2010 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edildiği, Dairemiz tarafından, 16.04.2012 tarih, 2010/10969 E. – 2012/6046 K. sayılı ilamla “Somut olayda, davacının hükmedilen tarihlerde çalıştığına ilişkin yazılı delil olmadığı gibi dinlenen tanıkların beyanlarının da yetersiz olduğu, dönem bordrolarında adı yer alan tanıklar ile davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte komşu işyeri tanığı araştırıp dinleyerek ve tarafların bildireceği diğer delilleri toplayarak, davacının çalıştığı süreyi netleştirmek ve sonucuna göre karar vermek gerekir.” denilerek hükmün bozulduğu, görülmüştür.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, açıkça araştırmanın genişletilerek ve bordro tanıkları ile komşu işyeri tanıklarının araştırılarak dinlenilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dönem bordrolarından, dava konusu dönemde davalı işyerinde, C. K., A. K., Kenan Saral, H.. Y.., A. Ç., N.. Y.., İbrahim Demirkıran’ın çalıştığının anlaşıldığı, Kurum tarafından bu kişilerden, N.. Y.., A. Ç., A. K.’ın adresinin bildirildiği, diğer kişilerin adresinin bildirilmediği, Mahkemece H.. Y.. ve N.. Y..’ın ifadesi için talimat yazıldığı, ancak diğer tanıklar yönünden talimat yazılmadığı, davalı işyerinin araştırma tarihinde apartman olduğu, davalı işvereni tanıyan olmadığının kolluk tutanağında belirtildiği, beyanı alınan tanık H.. Y..’ın davacının çalışmalarını bilmediğini beyan ettiği, adresi Kurumca bildirilen tanıklar A.Ç. ve A. K.’ın beyanları alınmadığı gibi diğer bordro tanıkları ile ilgili yeterli araştırma yapılmadığı görülmüştür.
Yapılacak iş, Kurumca bildirilen tanıklar A. Ç. ve A. K.ın beyanını almak, kimlik bilgileri bildirilen tanık K. S.ın kimlik bilgilerine göre adresini araştırmak ve tanık olarak beyanını almak, davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte komşu işyeri tanıklarını davacıya da sormak suretiyle araştırmak ve tespit edilen tanıkları dinlemek, tarafların bildireceği diğer delilleri toplayıp davacının çalışması ile çalıştığı süreyi netleştirmek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.