Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2665 E. 2014/7262 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2665
KARAR NO : 2014/7262
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Safranbolu Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2012
NUMARASI : 2010/200-2012/185

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/01/2008-31/12/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ve emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/01/2008-31/12/2009 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 02/01/2008-01/03/2008 tarihleri arasında dava dışı U Tarım Ltd. Şti.’ne ait işyerinde, 02/01/2008-26/03/2008 tarihleri arasında A-Arzu Orman Ürünleri ve İnş. San. Ltd. Şti.’ne ait işyerinde, 07/05/2008-25/02/2009 tarihleri arasında davalı A Orman Ürünleri Maden İnş. Hiz. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyerinde, 26/02/2009-31/12/2009 tarihlerinde davalı A.. Y..’a ait işyerinde geçen çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği, A-Arzu Orman Ürünleri ve İnş. San. Ltd. Şti, A Orman Ürünleri Maden İnş. Hiz. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti ve A.. Y.. adına tescilli işyerlerinin aynı adreste kurulu oldukları, ihtilaf konusu döneme ait bordroların davalı kurumdan temin edilmediği ve bordro tanıklarının dinlenmediği; davacının 05/01/1998-30/03/2006 ve 27/03/2008 den itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının, 05/01/1998-30/03/2006 tarihleri arasında ve 24/05/2006 tarihinden itibaren vergi kaydının bulunduğu, davacının 26/02/2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumca davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığından dolayı prim borcunu ödemesi halinde ödediği ayı takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanacağını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını bir yönüyle oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 17/04/2008 tarihli 5754 sayılı Yasa’nın 33. maddesi ile değiştirilen “Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi” başlıklı 53/1 maddesi; “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı ” hususunu düzenlemiş olmakla, önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanımıştır.
Ancak 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi 01/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilerek (b) bendi -2926 sayılı Yasa- kapsamındaki sigortalılık ile (a) bendi -506 sayılı Yasa- kapsamında sigortalılığın çakışması halinde (a) bendi kapsamındaki sigortalılığa geçerlilik tanınacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş olup, yasanın ilk halinde önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanıyan 53/1. maddesi, 01/03/2011 tarihinde değiştirilerek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalara geçerlilik tanınacağı şeklinde değiştirilmiş ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 33. maddesi ile de bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı ayrıca hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davacının A.-Arzu Orman Ürünleri ve İnş. San. Ltd. Şti.’nde geçen çalışmaları 02/01/2008-26/03/2008 tarihleri arasında bildirildiğinden, davacının 27/03/2008 tarihinde başlayan vergi kaydı nedeniyle , davalı Kurumca 27/03/2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasa’nın 4/b maddesi gereğince (1479 sayılı Yasa) sigortalılığı başlatılmış olup, 07/05/2008-25/02/2009 tarihleri arasında davalı A Orman Ürünleri Maden İnş. Hiz. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyerinde, 26/02/2009-31/12/2009 tarihlerinde davalı A.. Y..’a ait işyerinde geçen çalışmaları geçersiz sayılmıştır. Başka bir anlatımla 5510 sayılı Yasa’nın 53. maddesi uyarınca 27/03/2008 tarihinden itibaren davacının 5510 sayılı Yasa’nın 4/b maddesindeki çalışmalarına geçerlilik tanınmıştır. Ancak davacının 26/03/2008-07/05/2008 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi kapsamında hizmet aktiye çalıştığının sabit olması durumunda, 02/01/2008-31/12/2009 tarihleri arasında önceden başlayıp devam eden sigortalılığı 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi kapsamındaki sigortalılık olacaktır.
Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, A-A. Orman Ürünleri ve İnş. San. Ltd. Şti. ile davalılar A.Orman Ürünleri Maden İnş. Hiz. Tur. San. Ve Tic. Ltd. ve A.. Y.. arasındaki ilişkiyi araştırmak, davacının 26/03/2008-07/05/2008 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde fiilen çalışmadığının anlaşılması halinde şimdiki gibi davayı reddetmek; bu
tarihlerde davacının davalıya ait işyerinde çalıştığının tespit edilmesi halinde ise 5510 sayılı Yasa’nın 4/a ve 4/b maddesi kapsamındaki çalışmaları ayrı ayrı tespit edilerek, davacının tespit edilecek 5510 sayılı Yasa’nın 4/b maddesi kapsamındaki çalışmaları nedeniyle tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu bulunup bulunmadığı da davalı Kurumdan sorularak, 2829 sayılı Yasa hükümleri de göz önüne alınarak tahsis talep tarihi itibariyle davacının yaşlılık aylığı şartları taşıyıp taşımadığını değerlendirmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.