Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2580 E. 2014/5633 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2580
KARAR NO : 2014/5633
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2012
NUMARASI : 2008/195-2012/164

Davacı, murisi, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacıların murisi İ… Y…’ın, davalı işveren nezdinde 28.06.2006 tarihinde kapı montaj işi yaptığı sırada yüksekten düşüp ölmesi olayının iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın oluşması yönünden ilk koşul hizmet akdinin unsurlarının bulunmasıdır.
Hizmet akdi Borçlar Kanunu’nun 313. maddesinde belirlendiği üzere iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Hizmet akdi, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarını taşımalıdır. Sigortalılığın oluşumu yönünden gerekli olan zaman unsuru, iş görecek kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde, hizmetini işverenin emrine hasretmesidir. Bu zaman dilimi günün tüm süresini kapsayabileceği gibi, günün veya haftanın belli saatlerine de hasredilebilir. Haftanın veya ayın belli gün ve saatlerinde dahi çalışma söz konusu olabilir. Sigortalı sayılabilme yönünden gerek ücretin kendisi, gerekse ödenme biçim ve yöntemi zorunlu bulunmamaktadır. Son olarak hizmet akdinin bağımlılık unsuru ise çalışanın, hizmetini belli bir zaman dilimi içerisinde, işverenin emrinde ve onun vereceği direktif doğrultusunda gerçekleştirmesidir. İşverence gösterilen işlerin, çalışan tarafından, işveren emir ve direktiflerine uygun olarak görülmesi gerekir. Bağımlılık, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıların murisi adına T..-A…. İnş. AŞ taşeronu davalı R..M..San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerinde 17.06.2006 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davalı işyerinde 17.06.2006-28.06.2006 tarihleri arasında 12 gün hizmetinin bildirildiği, davacıların murisinin 20.08.2004-28.12.2004; 21.03.2005-28.06.2006 tarihleri arasında demir doğrama işinden vergi mükellefi olduğu, Alaca Esnaf Odasına 23.03.2005-15.06.2006 tarihleri arasında kayıtlı olduğu, davalı Kurum tarafından davacıların murisinin vergi mükellefi olduğu 20.08.2004-28.12.2004; 21.03.2005-28.06.2006 tarihlerde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabul edildiği, davalı Kurum tarafından davacıların murisinin vergi mükellefi olması sebebi ile 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmadığı, bu sebeple geçirdiği iddia olunan kaza ile ilgili olarak yapılacak bir işlemin olmadığına ve davacıların murisi adına davalı işyerinden bildirilen 2006 yılı Haziran ayındaki hizmetin iptali gerektiğine karar verildiği, yargılama sırasında tanık beyanına başvurulmadığı, soruşturma aşamasında dinlenen tanıkların olayı görmediklerini davacıların murisinin yerde baygın yatarken bulduklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı Kurum tarafından, davacıların murisinin vergi mükellefi olması sebebi ile olay tarihinde Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği ve bu sebeple de olayın iş kazası olmadığına karar verildiği ancak buna rağmen, mahkemece davacının davalı işyerinde gerçekten hizmet akdine dayalı olarak çalışıp çalışmadığı, davalı işveren ile arasında istisna akdi olup olmadığı hususu araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle davalı işyerinin dönem bordrolarını getirtmek, dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, davacıların murisinin yevmiyeli çalışıp çalışmadığını, çalışmasının kendi nam ve hesabına mı, yoksa davalı işverenin emir ve talimatları doğrultusunda davalı işverene bağımlı olarak mı geçtiğini sormak, davacıların murisi ile davalı işveren arasında hizmet akdinin unsurlarının oluşup oluşmadığını değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.