Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2578 E. 2014/18356 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2578
KARAR NO : 2014/18356
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 73.998.08 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23/09/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıda gönderilmiştir. Duruşma günü tebligatlara rağmen taraflar adına kimsenin gelmediği anlaşıldı. Davalı … Parça İnşaat Turizm Nakliye San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekilinin duruşmaya katılamayacağına dair mazeret dilekçesi gönderildi. Duruşmaya aynı gün Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği kunuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tespit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, davalıların tüm davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 11.11.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulü, 1.000,00-TL’lık bölümünün olay tarihinden kalanın ise ıslah tarihinden işleyecek yasal faizle birlikte, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte tahsiline karar verilmiş ve bu karar bu karar süresinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyizin kapsam ve nedenleri dikkate alındığında maddi tazminatın belirlenmesi ile manevi tazminatın takdirine ilişkin karar isabetlidir. Ancak maddi tazminatın ıslahen artırılan bölümüne uygulanacak faizin başlangıcında hataya düşüldüğü görülmektedir.
Gerçekten davacı dava dilekçesinde hüküm altına alınacak tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde talep olunduğu için ayrıca ifade edilmesi gerekmediği halde maddi tazminatın artırılmasına ilişkin 30.07.2013 tarihli ıslah dilekçesinde de bu talebini tekrarladığı ve ıslahen artırılan tazminat miktarları içinde
faizin olay tarihinden işletilmesine yönelik talebini tekrarlamıştır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle açılan davalarda faizin zararın meydana geldiği olay tarihinden itibaren yürütüleceği, haksız eylemle birlikte zarar veren bakımından temerrüde düşüldüğünün kabulünün gerektiği dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Hal böyle olunca da davanın niteliğine göre haksız eylemin meydana geldiği tarihten itibaren faize karar verilmek gerekirken, dava konusu olay işçilik alacaklarıyla karıştırılarak, maddi tazminatta ıslahen artırılan bölüm için ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinde yazılı bulunan “49.998,08-TL maddi tazminatın 1.000,00-TL’sinin olay tarihinden itibaren bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine; “49.998,08-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı ve davalılara yükletilmesine, 23.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.