Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2549 E. 2014/7680 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2549
KARAR NO : 2014/7680
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Artvin Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2013/86-2013/665

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 20/11/1979 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin 20.11.1979 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına İ.. K.. unvanlı işyerinde 20.11.1979 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin 08.01.1980 tarihinde davalı Kuruma verildiği, İ.. K.. unvanlı işyerinin 07.06.1981-12.12.1982 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, zabıta tahkikatında davacının çalışmasını bilen kimsenin bulunamadığı, davalı Kuruma verilmediği anlaşılan 1979/4.dönem bordrosunda davacının 30 gün hizmeti bulunmuş olsa da, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte işyerinin kanun kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte, işyerinin kanun kapsamında olmadığı anlaşıldığından, işyerinin hangi tarihten itibaren faaliyette olduğunun araştırılması gerekmektedir. Zira işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte, işyeri faal değilse, faaliyette olmayan bir işyerinden verilmiş işe giriş bildirgesinin geçerli olmayacağı açıktır. Davacı adına işe giriş bildirgesinin düzenlendiği işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğunun tespiti konusunda gerekli araştırma yapılmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Yapılacak iş, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte işyerinin faal olup olmadığının tespiti için vergi dairesinden işverenin hangi tarihler arasında vergi mükellefi olduğunu sormak, ilgili Belediye, meslek odası ve zabıtadan işyerinin gerçekten hangi tarihten itibaren faaliyette olduğunu araştırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.