Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2539 E. 2014/3950 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2539
KARAR NO : 2014/3950
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/247-2013/462

Davacı, maaş kesme kararının iptaliyle kesilen aylığın yeniden bağlanmasına davalı Kuruma borçlu olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ile kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ve Kuruma borçlu olmadığının istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile davacının yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile yeniden yetim aylığı alması gerektiğinin tespitine ve kuruma 6.107.13 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı 07/05/2003 tarihinde kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 26/10/2008 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/550 Esas ve 2009/676 Karar sayılı ilamıyla boşanmıştır ve karar 07/05/2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 10/03/2010 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı bağlanış tarihi olan 26/10/2008 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
10/03/2010 tarihli Kontrol Raporunda davacı ve kardeşi A.. S.. B..ün boşandıktan sonra eşleri ile birlikte yaşamaya devam ettikleri sonucuna varıldığı bildirilmiştir. Raporun ekinde davacının kız kardeşi ile ilgili olarak tutulan polis tutanağı bulunmaktadır. Davacının kardeşi A.. S.. B..’ün babasından kalan maaşı alabilmek için anlaşmalı olarak boşandığının tespit edildiği bildirilmiştir. Ayrıca ikinci tutulan tutanakta davacının da babasından kalan maaşı alabilmek için anlaşmalı olarak boşandığının çevre araştırmasından ve A..S.. B…’ün beyanından anlaşıldığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve 10/03/2010 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.