Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/244 E. 2014/5719 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/244
KARAR NO : 2014/5719
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2013
NUMARASI : 2013/336-2013/527

Davacı, kurumca düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacıya, D..K..P..Sistemleri Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olduğu gerekçesiyle gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 28/08/2006 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında üç yıllığına D.. K.. P.. Sistemleri Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, ödeme emrine konu borcun 2007/2-3-4-5-6-7 ve 8. aylara ait prim borcu olduğu, davacıya gönderilen ödeme emrinin 18/06/2010 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 24/06/2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 80/12 ve 5510 sayılı Yasanın 88/20. maddelerinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde, Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı,
5510 sayılı Yasanın 88/20. maddesinde ise, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları hususları düzenlenmiştir.
Her iki yasal düzenleme birlikte irdelendiğinde, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın Kurum alacaklarını düzenleyen 88/20. maddesinde sorumluluk için yönetim kurulu üyeliği yeterli iken, 01/10/2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 80/12. Maddesinde ise, yönetim kurulu üyeliği tek başına yeterli olmayıp, yönetim kurulu üyesinin aynı zamanda üst düzey yönetici veya yetkilisi olması da gerekmektedir.
Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere “üst düzey yönetici” kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 317. maddesine göre anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.
Somut olayda, edeme emrine konu olan borç 01/10/2008 tarihinden önceki döneme yönelik olup, 506 sayılı Yasanın hükümleri uygulanacağından, yönetim kurulu üyesi olan davacının aynı zamanda şirketi temsil ve ilzam yetkisine sahip kişilerden olup olmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir. Ayrıca Dairemizce verilen ve her nasılsa 5510 sayılı Yasanın öncesi dönem içinde borçtan sorumluluk için yönetim kurulu üyeliğini yeterli sayan bozma ilamına uyulmuş olması da karşı taraf için müktesep hak oluşturmaz.
Yapılacak iş; dava konusu borç 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ait olup, borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi olan davacının aynı zamanda şirketi temsil ve ilzam yetkisine sahip kişilerden olup olmadığını araştırmak, eğer bahsedilen şekilde yetkili kişilerden olduğunun tespiti halinde şimdiki gibi davanın reddine, eğer şirketi temsil ve ilzam yetkisine sahip kişilerden degilse davanın kabulüne karar vermekten ibarettir..
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.