Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/24245 E. 2014/28129 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24245
KARAR NO : 2014/28129
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2013
NUMARASI : 2011/550-2013/431

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 07/03/2007-23/06/2007 tarihleri arasında çalıştığının ve çalışma süresi içerisinde iş kazası yaptığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerii tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 23.06.2007 tarihinde geçirdiği olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işverenlere ait villa inşaatında çalışmakta olan davacının ayrılıp memleketine gittiği, işin yetişmemesi üzerine işverenlerin davacıyı tekrar çalışmak için çağırdığı, davalı işverenlerin inşaat işyerine çalışmak amacıyla gelen davacının davalı işverenler ile demir işinde çalışmak üzere tekrar anlaştığı, 22.06.2007 tarihinde geceleyin alkollü bir şekilde şantiyeye gelen davacının, havuzun dış duvarı ile dış tarafında bulunan toprak yığını üzerinde bulunan kalastan geçerken havuzun izolasyonu için yapılan çukura düşüp yaralandığı, Bodrum Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine kaldırılan davacının 23.06.2007 tarihinde saat 00.45’te hastane kaydının yapıldığı, karar kısmında alkol durumunun (+) olarak belirtildiği, 27.04.2011 tarih, 87022/İNC/15 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişince hazırlanan raporda, “konunun yargılama boyutunda değerlendirilmesi gerektiğinin” belirtildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 11/A maddesinde, iş kazasının, yasada belirtilen hal ve şartlarda meydana gelen sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlandığı ve bir olayın, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelmesi durumunda iş kazası olarak değerlendirilmesi gerekeceği açıkça belirtilmiştir. Daha açık bir anlatımla bir olayın iş kazası olarak kabul edilebilmesi için yasada belirtilen hal ve şartlarda meydana gelmesi ve bu olay nedeniyle sigortalının bedence veya ruhça arızaya uğraması gereklidir. Eğer sigortalı meydana gelen olay nedeniyle bedence veya ruhça arızaya uğramamış ise bu olayın iş kazası olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; davacının, davalı işverenlerin inşaat işinde çalışmak üzere Bodrum’a geldiği, olayın 22.06.2007 tarihinde mesai saatleri dışında, davacı alkollü iken meydana geldiği sabittir.
Dava konusu kazanın, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelmediği, buna göre yapılan iş ile yaralanma olayı arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı, olayın salt işyerinde meydana gelmesinin iş kazası sayılması için yeterli olmadığı gözetilerek, iş kazası olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, yanlış değerlendirme ve yorum ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmesi ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan S.. O..’na iadesine, 23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.