Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2416 E. 2014/7224 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2416
KARAR NO : 2014/7224
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/104-2013/477

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 23/09/1986 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
Dava; davacının sigorta başlangıç tarihinin 23.09.1986 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 19.12.2012 Tarih ve 2011/14172 esas, 2012/23944 karar sayılı kararı ile işyeri numarasının yanlış belirtildiği, bu nedenle işyerinin doğru numarası belirtilerek bordro tanıklarının yeniden araştırılması ve varsa bordro tanıklarının dinlenilmesi, bordro tanığı bulunmaması halinde komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının dinlenilmesi ve zabıta araştırması yaptırmak suretiyle davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığının yöntemince araştırılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece Dairemizin anılan bozma ilamına uyularak son olarak yine davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına düzenlenen 23.09.1986 tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu, davalı Kurum tarafından işe giriş bildirgesinde yer alan işyerine ait dönem bordrolarının bulunmadığının bildirildiği, bozma kararından sonra yapılan araştırmada; davalı Kurum tarafından işe giriş bildirgesinde belirtilen 29145 numaralı işyeri numarası ile açılan işyerinin Balıkesir’e ait olduğu ve be nedenle aynı tarih itibari ile iptal edildiğinin bildirildiği, zabıta tarafından yapılan araştırma davacının çalışmalarına dair bilgi edinilemediği ve komşu işyeri tanığı tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece davacının çalışma olgusunun işe giriş bildirgesi doğrultusunda ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddi cihetine gidilmişse de davalı Kurum tarafından bildirgede yer alan işyerinin tescil edilmesinden sonra Balıkesir’e ait olduğunun tespit edilmesi ve tescilin aynı tarih itibari ile iptal edilmesi, ayrıca davacı ile birlikte çalıştığını beyan eden tanık H. İ. Ç.’nın 1986/3. dönemde çalışmasının bulunması dikkate alındığında; mahkemece, işyerinin tescilinin iptali ve yeni bir tescil bulunup bulunmadığı, ayrıca tanığın çalışmasının geçtiği işyerinin işe giriş bildirgesindeki işyeri olup olmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; Balıkesir’de olduğu anlaşıldığından tescili iptal edilen işyerinin yeni bir tescili bulunup bulunmadığını, işyerinin başka bir sicil numarası ile tescil edilip edilmediğini, tanık H. İ. Ç.’nın hizmet cetvelinden 1986/3. dönemde 26329 numaralı işyerinde çalışması bulunduğu anlaşıldığından, tanığın bu işyerine ilişkin işe giriş bildirgesini ve işyerinin hangi işyeri olduğunu araştırmak ve toplanan deliller ışığında sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.