Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/23866 E. 2014/27970 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23866
KARAR NO : 2014/27970
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2014/8-2014/255

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, görevsizliğine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacıların murisi K. Y.’nin davalılar M.. D.. ve A.. Y..’a ait M. Tekstil isimli iş yerinde usta başı olarak çalışırken 02/12/2013 tarihinde davalı M.. D..’in kardeşi olan diğer davalı Hasan Dilek tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacılar murisinin vefatının iş akdinden ve İş Kanunu’ndan kaynaklanan bir olay olmadığı, iş yerinden kaynaklı doğmuş bir zarar da söz konusu olmadığı, muris K. Y.’nin H.. D.. tarafından bıçaklanarak öldürülmesi olayının BK 41 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanmakta olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilerek, görevli ve yetikili mahkeme olarak Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi gösterilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur. Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler. Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın iş kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler. Bir olayın iş kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulmasının zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin de neticelerinin bulunması nedeniyle önemli olup bu ihtilaf yani olayın iş kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurumun yapacağı tahkikata sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı bir ihtilaf olup açılan tazminat davalarında öncelikle çözümü gereken bir husustur.
Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği, olayın Sosyal Güvenlik Kurumu’nca iş kazası olarak değerlendirilmediği, davacı tarafa İş Kazasının Tespiti Davası açmak için önel verilerek bu davanın sonucu beklenmeden olayın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle eksik araştırma ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; olayın iş kazası olup olmadığına ilişkin Kuruma bildirim yapılmadığı anlaşıldığından; Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak, verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, prosedüre uygun biçimde olayın iş kazası sonucu meydana gelip gelmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri de amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.