Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/23431 E. 2014/27665 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23431
KARAR NO : 2014/27665
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/651-2014/1032

Davacı, kurumun aylık bağlama ve borçlandırma kararının iptali ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davalı kurumun aylık bağlama ve borçlandırma kararının iptali ile 506 sayılı Kanun’un geçici 8l/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı şartlarının tespiti ile başvuru tarihi itibariyle yaşlılık aylığının yasal faizi ile birlikte bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının yapmış olduğu borçlanma dikkate alınarak 01/09/1975 tarihinin sigorta başlangıç kabul edilerek 01/12/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığına yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Türkiye’de 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında 16/04/2013-23/04/2013 tarihleri arasında 8 gün sigortalılığının bulunduğu, Almanya’da 01/09/1971-31/01/2013 tarihleri arasında sigortalı olduğu, davacının 26/11/2012 tarihinde başvuru yaparak 01/09/1971-31/08/1986 tarihleri arasındaki süreyi borçlanma talebinde bulunduğu, Kurum tarafından 5400 gün için Bağ-Kur kapsamında tahakkuk cetveli düzenlendiği, davacının 31/01/2013 tarihinde 37.343,25 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin 3723 güne tekabül ettiği, davacının Kuruma yapmış olduğu bir tahsis talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerinin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 4. fıkraya göre “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.”
Somut olayda, davacının borçlanma talep tarihi 26/11/2012 olup bu tarihten önce Türkiye’de 5510 sayılı Kanun’un (4/1-a) bendi kapsamında sigortalılığı bulunmadığından 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 4. fıkrasına göre yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun’un (4/1-b) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağına ilişkin Kurum işlemi doğrudur. Bu nedenle davacının borçlanmasının 5510 salıyı yasanını (4/1-b) bendi kapsamında kabul edilerek yaşlılık aylığı koşullarının buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, davacının Kuruma yaptığı bir tahsis başvurusu bulunmadığı gibi Kurumun da yaşlılık aylığı bağlanması hususunda henüz çıkarmış olduğu bir ihtilaf bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihtilaf bulunmayan bir konuda dava açmakta davacının hukuki yararı da bulunmamaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.