Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/23385 E. 2014/27606 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23385
KARAR NO : 2014/27606
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 30. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2014/224-2014/412

Davacı, davalı kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, ödeme emrinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiştir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 81.maddesi ile 5510 sayılı Kanun’a Geçici 60.madde eklenerek, bu maddede belirtilen ve 2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş Kurum alacaklarına yapılandırma imkanı getirilmiştir.
Kısmen red kararı(2008/11,12.-2009/1.-3.-6.-7.-8. Aylara ilişkin prim aslı ve gecikme borcuna ilişkin miktardan, davacının, murisinin yetkili limited şirket müdürü olması nedeniyle sorumlu kabul edilmesi) yerinde ise de; kısmen kabul kararı bakımından yapılacak iş, davacının 6552 sayılı Kanun uyarınca yapılandırmadan yararlanıp yararlanmadığının davalı Kurumdan sorulması, başvurusu varsa buna ilişkin evrakların getirtilmesi, davacının henüz başvurusu yoksa başvuruda bulunup bulunmayacağının davacıya sorulması, bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının şart koşulduğunun gözönünde tutulması, Kanunda yazılı sürenin sonuna kadar beklenilmesi, davacının davadan vazgeçmesi halinde davanın bu nedenle reddine karar verilmesi, aksi halde işin esasına girilerek bir karar verilmesinden ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve 5510 sayılı Yasanın geçici 60. maddesi ile getirilen düzenleme dikkate alınarak hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.