Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/2334 E. 2014/7039 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2334
KARAR NO : 2014/7039
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Pazarcık Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 05/09/2013
NUMARASI : 2011/378-2013/591

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacı murusinin 15/09/2005-10/12/2005 tarihleri arası davalıya ait işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Dairemizin 21/10/2010 tarih ve 2009/14205 Esas 2010/10313 Karar sayılı bozma kararı üzerine;
Mahkemece, kabul kararı verilerek, davacı murisinin 15/09/2005-10/12/2005 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı şirket temsilcisi beyanında murisin çalıştığını ancak yeşil kartı nedeniyle sigorta kaydını yapmadığını belirtiği, davalı işyerinin 15/09/2005-10/12/2005 tarihleri arası 506 sayılı Yasa kapsamında olduğu, 2005/9-12. aylar arası dönem bordrolarının getirtildiği,dinlenen tanıklardan birisi hariç diğerlerinin murisin çalışmalarıyla ilgili bilgilerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gereği tamamıyla yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulduğuna göre bozma doğrultusunda işlem yapmak zorunludur. Bozma kararında öncelikle dönem bordrolarının getirtilip, uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde bordro tanıklarının resen tespit edip dinlenmesi belirtildiği halde bordro tanıklarının dinlenmediği, öte yandan davalı işveren her ne kadar murisin çalıştığını belirtmiş ise de, hizmet tespiti davaları kamu düzenine ilişkin olup, davalı beyanı bağlayıcı değildir. Dolayısıyla davacı murisinin çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, dosyada bulunan dönem bordrolarından uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerekirse belediye, vergi dairesi, emniyet gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyeri çalışanlarının veya sahiplerinin beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.