Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22806 E. 2015/17162 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22806
KARAR NO : 2015/17162
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2014
NUMARASI : 2013/597-2014/203

Davacı, davalı işverene sebepsiz zenginleştiği 3.047.51 TL’nin 18.02.2011 tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının iş kazası neticesinde davalı işverene açtığı tazminat davasında maddi tazminat hesaplanırken düşülen iş göremezlik ödeneğinin sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesinleşen yargı kararına istinaden istenmesi nedeniyle davalı işverenin sebepsiz zenginleştiği 3047,51 TL’ nin 18.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının kısmen kabulü ile 1.125,37 TL alacağın dava tarihi olan 22.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını 506 sayılı Yasa’nın 111. maddesinde ” Bağışlanmaz kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, bu kusurun derecesine göre, Kurumca, yarısına kadar eksiltilebilir. Tehlikeli olduğu veya hastalığa sebebolacağı bilinen yahut yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı olan veyahut açıkça izne dayanmadığı gibi hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi elinde olarak sigortalının yapması veya yapılması gerekli bir hareketi savsaması kusurun bağışlanmazlığına esas tutulur. ” hükmü oluşturmakdadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 24/09/2005 tarihli iş kazası neticesinde 18.04.2006 tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, davacının açtığı tazminat davasında davacının kusuru %90 olarak tespit edilerek maddi tazminat hesabında işgöremezlik gelirinin kusur karşılığı olarak hesaplanan ( 3386,12x%90 = 3047,51 TL) miktarının indirildiği ve buna göre hesaplanan maddi tazminata konu Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2009/193 E. 18/02/2011 tarihli kararının Dairemizce 17/01/2012 tarihinde onanarak kesinleştiği, akabinde dava dışı SGK tarafından 506 s.k. 111. md. gereği kurumca davacıya ödenen 3.386,12 TL iş göremezlik ödeneğinin davacının kusuruna tekabul eden 2370,12 TL’sinin sarf ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebi için açılan Sincan İş Mahkemesi’ nin 2012/8 E. sayılı dosyasında davacının kusurunun
-%90 olduğunun kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğu ve davacının kusurunun bağışlanamaz kusur olduğu belirlenmek suretiyle yasa gereği ödemenin % 50 den fazla olamayacağı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, 1.693,06 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 10. H.D. nin 13/09/2013 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının talebi davalı aleyhine açtığı maddi tazminat miktarının kesinleşmesi itibariyle 6100 s. H.M.K’ nun 303/2. maddesinde düzenlenen kesin hüküm ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı aleyhine açılan rücuen alacak davası davacının iş kazasında bağışlanamaz kusurunun bulunması sebebiyle 506 sayılı Kanun’ un 111. maddesine dayanmakta olup maddi tazminat davası ile bir ilgisi de bulunmamaktadır. 506 sayılı Kanun’ un 111. maddesi, bağışlanmaz kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan sigortalıya verilecek geçici iş göremezlik ödeneğinin kusurun derecesine göre ve en fazla yarısına kadar eksiltilebileceği hükmüne dayanmaktadır. Hukukun temel ilkelerinden olan ve hak ve adalet düşüncesine de (M.K. md.2) uygun düşen hiç bir kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereğince de davacının ağır kusurunun sorumluluğu davalıya yükletilemez. Tüm bu nedenlerle davalı işverenin davacı tarafından kuruma ödenen miktar kadar sebepsiz zenginleştiği kabul edilemez.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.