Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22734 E. 2015/16087 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22734
KARAR NO : 2015/16087
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2011/560-2014/591

Davacının davalı işyerinde 01/09/1998-10/02/2011 tarihleri arasında geçen sigortasız hizmet sürelerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 01.09.1998-10.02.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86/9. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Yasanın kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de, çalışmasının konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinden Kuruma hiç bildiriminin yapılmadığı, dava konusu dönemle çakışır şekilde 01/08/2003-31/12/2003 ve 18/03/2004-24/08/2004 arasında Best Reklam Paz ve Org San ve Tic A.Ş. ünvanlı ve 1016219 sicil numaralı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, davalı işverenin bu işyerinin ortağı ve yetkilisi olduğu, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının alındığı ancak tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu, davacı tanıklarının davacının çalışmasının sürekli olduğunu bildirmelerine rağmen davalının tanıklarının ise davacının davalının yanında yarım gün çalıştığını ve haftanın bazı günlerinde temizlik yaptığını bildirdikleri anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, kolluk araştırması ve muhtarlık vasıtası ile davalı işverenin evinin bulunduğu apartmanda davacı ve davalıyı tanıyan komşular ile varsa bu apartmanda çalışan apartman görevlisini ve tarafları tanıyabilecek yakın çevrede bulunan işyerleri ile bu işyerlerinde çalışan kişileri tespit edip tanık sıfatıyla beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, davacının dava konusu dönemde bildirimi yapılan Best Reklam Paz ve Org San ve Tic A.Ş. ünvanlı ve 1016219 sicil numaralı işyerinin dava konusu döneme ait dönem bordrolarında adı bulunan kişileri belirleyip tanık olarak beyanlarını almak, davacının çalışmasının bu işyerinde veya davalıya ait evde geçip geçmediğini araştırmak, davacının çalışmalarının davalının evinde geçtiğinin anlaşılması halinde haftada kaç gün davalının evine geldiğini belirlemek, davacının çalışmasının tam gün veya part-time olup olmadığını araştırmak, part-time çalışma olduğu anlaşılırsa gerektiğinde bilirkişi düşüncesine de başvurulmak suretiyle davacının günde kaç saat çalışmış olabileceğini belirlemek, giderek haftalık ve aylık çalışma sürelerini tespit etmek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususunu açıkça saptamak ve çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.