Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22620 E. 2014/25142 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22620
KARAR NO : 2014/25142
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Manisa 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2013/280-2014/417

Davacı, başvuru tarihinden itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, biriken aylıkların yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin talebini, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca reddeden kurum işleminin iptali ile davacıya başvuru tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması ve biriken aylıkların yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, Yargıtay’ın onama kararı üzerine 02/04/2008 tarihinde kesinleşen ilam ile eski eşinden çekişmeli olarak boşandığı, davacının, 1975 yılında ölen babasından dolayı kendisine ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin başvurusunun kontrol memuru araştırması sonucu, eski eşi ile fiilen birlikte yaşadığının tespit edildiği gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmış; Kurum tarafından davacının ölüm aylığına bağlanma talebi üzerine re’sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 23/10/2010 tarihli kontrol memuru raporuna göre, davacının kayıtlı olduğu adres itibari ile M.. S..n Mah. muhtarı H.. C.. ile yapılan görüşmede, davacı ve eşinin üç çocukları ile belirtilen adreste birlikte yaşadıkları, geçimlerini çiftçilikle sağladıkları öğrenilmiş, yapılan çevre araştırması ile de birlikte yaşamın varlığı teyit edilmiştir. Mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmasında davacının M.. S..n Mah. Barış sok. No:.. Sarıgöl/Manisa adresinde kardeşi ile birlikte yaşadığı bildirilmiş, mahkeme huzurunda dinlenen davacı tanıklarının, davacının 5-6 yıl önce eşinden boşandığını, boşanma sonrası birlikte yaşamadıklarını, bir yıl önce davacının eski eşinin, davacının yeğeninin eşi ile bir yıl kadan önce Çorum’a kaçtıklarını beyan ettikleri; mahalle muhtarıH.. C..’in ise önceki beyanlarını değiştirerek, davacının eski eşinden ayrı olarak mahallede yaşadığını, eski eşin, davacının yakın akrabasının gelini ile kaçtığını, kaçtığı kişiyi görmek için davacıyı bahane ederek köye geldiğini sonradan anladığını ifade ettiği görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru tarafından yapılan çevre araştırmasında dinlenen mahalle muhtarı ve çevre sakinlerinin, araştırmanın yapıldığı 2010 yılı itibari ile açıkça davacının eşi ile birlikte yaşadığını beyan etmeleri ile ifadelerinden davacı ve eski eşinin boşandıklarından haberdar olmadıklarının anlaşılması, mahkeme huzurunda dinlenen tanıkların, beyanlarına yansıyan olayın, denetim tarihinden sonraki bir tarihte(2012-2013 yılları içerisinde) vukubulduğu iddia edildiğinden, dava edilen Kurum işleminin konusunu oluşturmadığının değerlendirilmesi karşısında, davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.