Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22476 E. 2015/16341 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22476
KARAR NO : 2015/16341
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : Birecik Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2012/320-2014/247

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalıya ait işyerinde 01.01.1993-13.01.2012 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece hükümde yazılı şekilde istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı tarafından davalıya ait şirkette pompacı olarak çalışıldığının iddia edildiği, davalı adına 02.09.1996-05.09.1997 tarihlerin arasında 9062 sicil numaralı M.. B.. adlı işyeri tarafından, 29.12.2007-31.12.2007 tarihjleri arasında 15386 sicil numaralı işyeri tarafından,30.12.2009-30.09.2010 tarihleri arasında 1017381 sicil numaralı işyeri tarafından,01.02.2011-01.02.2011 tarihleri arasında 101 2664 sicil numaralı işyeri tarafından, 02.02.2011-15.10.2011 tarihleri arasında 1023095 sicil numaralı işyeri tarafından,19.10.2011-13.01.2012 tarihleri arasında yine 9062 sicil numaralı M.. B.. adlı işyeri tarafından hizmet bildiirmnde bulunulduğu, 9062 sicil numaralı M.. B.. adlı işyerine ait bir kısım bordroların dosyaya getiritildiği, davacı tanıklarının beyanlarının alındığı görülmüştür.
Somut olayda, davanın M.. B.. adına açılmış olmasına rağmen davalı adına işyeri tescil kaydı olup olmadığı araştırılmadan ve varsa ilgili belgeler getirtilmeden, davalının hizmet cetvelinde görünen başka işyeri kayıtları göz önüne alınarak davacıya hangi tarihler arasında davalıya ait işyerinde hangi tarihler arasında başka işyerlerinde çalıştığı sorulmadan, bu işyerlerinin aynı işyerleri olduğunun belirtilmesi karşısında bu şirketler da davaya dahil edilmeden ve bu şirketlerle ilgili tüm bilgi ve belgeler getirtilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davalı kurumdan davalı M.. B.. adına kayıtlı işyeri tescil kayıtları ile nizalı döneme ilişkin tüm bordrolarını getirtmek, davacıya çalışmalarının hangi tarih aralığında hangi işyerinde geçtiğini açıklattırarak hizmet cetvelinde görünen tüm işyerlerinin aynı işyerleri olduğunu beyan etmesi durumunda bu işyerlerinin de tescil kayıtlarını getirterek husumeti bu işverenlere de yöneltmek, sonra bu davalı tüm işyerlerinde kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak böylece toplanan deliller ışığında, kapsama alınma tarihleri gözönünde tutulmak suretiyle davacının çalışmalarının hangi işyerinde hangi tarih aralığında geçtiğini tespit ederek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalılardan M.. B..’a iadesine
10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.