Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22432 E. 2015/16331 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22432
KARAR NO : 2015/16331
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2014
NUMARASI : 2011/335-2014/399

Davacı, emekliliğinin durdurulması ve yapılan ödemelerin geri istenmesi işleminin iptaliyle emekliliğinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davalı Kurum tarafından sahte sigortalılık gerekçesi ile yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 02.12.2006-15.09.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı bulunduğu, davacıya 506 sayılı Yasa’nın 81/B-d bendi gereğince, 15.09.2008 tarihli tahsis talebi gereğince 01.10.2008 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, ancak davalı Kurum tarafından müfettiş raporuna göre davacının sahte sigortalılık ile aylığa hak kazandığı tespit edildiğinden aylığının kesildiği, aylık kesme işlemine dayanak yapılan müfettiş raporunun dosyada bulunmadığı, ancak davalı Kurum vekilince sunulan cevap dilekçesinde; davacının 1146084,1153751,1170923,11129980 sicil nolu işyerlerinin paravan şirketler olduğunun tespiti üzerine ve bu çalışmaların fili bir çalışma olmaması nedeni ile yaşlılık aylığının iptal edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 59/2. maddesinde “ Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda ise; davacının yaşlılık aylığının kesilmesine dayanak yapılan müfettiş raporu dosya arasına alınarak incelenmeden ve anılan müfettiş raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı göz ardı edilerek, sadece tanık beyanları ile yetinilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; 1146084,1153751,1170923,11129980 sicil nolu işyerlerine ilşkin tescil kayıtlarını getirtmek ve davacının yaşlılık aylığının kesilmesine dayanak yapılan 03.11.2010 tarihli 229 sayılı müfettiş raporunu dosya arasına almak, daha sonra anılan raporda belirtilen ve davacının 02.12.2006-15.09.2008 tarihleri arasındaki çalışmasının geçersiz sayılmasına ilişkin gerekçeleri irdeleyerek söz konusu çalışmanın gerçekten eylemli olup olmadığının tespiti hususunda davanın kamu düzenine ilişkin olma özelliği de göz önüne alınarak gerekli incelemeleri yapmak, gerekli ise çalışma bildirilen işyerinin dönem bordrolarını dosya arasına alarak re’sen seçilecek bordro tanıklarını, bordro tanığı bulunamaz ise komşu işyeri tanıklarını dinlemek, toplanan deliller sonucunda; yaşlılık aylığının kesilmesine dayanak yapılan müfettiş raporunun aksi ispat edilir ise davanın kabulüne karar vermek, ancak anılan raporun aksi ispat edilemez ise davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.