Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22366 E. 2014/26076 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22366
KARAR NO : 2014/26076
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : Aksaray İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2014
NUMARASI : 2013/491-2014/103

Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı tarihin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespiti ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında borçlanma yapabileceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2) Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 1986 olarak kabulü ile yurtdışı borçlanma ve emeklilik işlemlerinin 4/1-(a) bendi kapsamında değerlendirilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun 09/12/2013 tarihli 61002763 sayılı işleminin iptali ile davacının Fransa’da işe başlama tarihi olan 1986 tarihinin Türkiye’de işe başlama tarihi olarak tespitine, davacının yurtdışı borçlanma işlemlerinde 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) kapsamında kabulü gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 4.fıkraya göre “Yurt dışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.”
Somut olayda, 01.01.1960 doğumlu ve Türk vatandaşı olan davacının yurt dışında çalışmaya başladığı tarihi tereddütsüz gösteren belgelerin dosyada bulunmadığı, 01.07.2013-13.08.2013 tarihleri arasında 4/1-(a) bendi kapsamında 43 gün ve 06.06.2013-30.06.2013 tarihleri arasında 4/1-(b) bendi kapsamında 25 gün sigortalılığının bulunduğu, 17.07.2013 ve 03.12.2013 tarihlerinde iki defa borçlanma talebinde bulunduğu, davacının 17.07.2013 tarihli talebi üzerine 4/1-(a) bendi kapsamında 30.12.1987-31.12.2012 tarihleri arasındaki dönem yönünden 9002 gün borçlanma imkanı tanındığı, 03.12.2013 tarihli talep üzerine 01.01.1988-01.01.2003 tarihleri arasındaki dönem yönünden 5401 gün borçlanma imkanı tanındığı ve 5401 gün karşılığı borçlanma bedelini süresinde yatırdığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının yurtdışı borçlanmasının 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) kapsamında kabulü gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de Kurumun yurt dışı borçlanma talebini 4/1-(a) kapsamında kabul ettiği ve bu hususta uyuşmazlık çıkarmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(h) bendi gereğince davanın hukuki yarar yokluğundan HMK’nın 115.maddesine göre usulden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3) Mahkemece davacının Fransa’da işe başlama tarihi olan 1986 tarihinin Türkiye’de işe başlama tarihi olarak tespitine karar verilmiştir.
Dosyada davacının yurt dışında çalışmaya başladığı tarihi tereddütsüz gösteren belgelerin dosyada bulunmadığı gibi infazı mümkün olmayacak biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılaçak iş, davacının yurt dışı sigortalılığını gösteren belge asılları ile onaylı örneklerini getirterek sonucuna göre infazı mümkün olacak biçimde hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.