Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22194 E. 2015/16586 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22194
KARAR NO : 2015/16586
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2013/438-2014/623

Davacılar murisinin, davalılardan işverene ait işyerinde 01/01/1993-11/08/2013 tarihleri arasında sigortasız olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
Dava, davacıların murisinin 01/01/1993 – 11/08/2013 tarihine kadar davalı E.. M..’nde kesintisiz ve sürekli olarak çalışmış olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “yazılı şekilde davacıların murisi olan Fedai Kötüklü’nün ‘nin davalı Ünye Orman İşletme Müdürlüğü’nde 01/02/1977-30/06/1982 tarihleri arasında davalı davacıların murisinin 01/01/1993 – 11/08/2013 tarihleri arasında sigortasız olarak çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacılar murisinin hizmet cetvelinde muris adına 10/10/1980 tarihinden itibaren toplam 03 günlük hizmet bildiriminde bulunulduğu, davacılar murisi adına davalı Orman idaresi tarafından Kurum’a yapılmış herhangi bir bildirimin bulunmadığı, davalı Orman İşletme Müdürlüğü’nün 15/03/1989 tarihinde Kanun kapsamına alınmış olduğu, ihtilaf konusu dönem 1993/3-2013/08 dönem bordrolarının dosyaya sunulduğu, 15/06/2007-19/06/2013 tarihleri arasında Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı mesire alanının İl Özel İdaresine kullandırma amaçlı kiralandığına ilişkin evrakların davalı idare tarafından dosyaya sunulduğu, davacı ve davalı taraf bordro tanıklarının dinlendiği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacılar murisinin çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri Edirne Orman İşletme Müdürlüğü olup bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kurum’a bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacılar murisine ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir. Öte yandan tanık beyanlarına göre davacılar murisinin çöp toplama, tuvalet temizliği gibi görevlerde bulunduğu, ücretini tuvalet işletmeciliği faaliyetinden dolayı aldığı “bahşiş” şeklinde aldığı iddiaları karşısında Mahkemece davacılar murisi ile davalı idare arasındaki işçi-işveren ilişkisi açıklığa kavuşturulmadan, davacılar murisinin çalışmalarının kendi hesabına mı yoksa bağımlılık ilişkisi içerisinde davalı idare nezdinde mi geçtiği hususu aydınlatılmaksızın, davacılar murisinin bağımsız ve kendi namına çalışıp çalışmadığının tespitine yönelik olarak davacılar murisi adına vergi kaydının olup olmadığının araştırılmaksızın ve de davalı idareye ait mesire alanının 15/06/2007 tarihinden itibaren kira sözleşmesi ile İl Özel İdaresi’nin kullanımına bırakıldığı anlaşılmakla bu tarih sonrasında davacılar murisinin davalı idare nezdinde geçen çalışmalarının devam edip etmediği hususu irdelenmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davalı Orman İşletme Müdürlüğü nezdindeki ihtilaflı döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacılar murisinin imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacılar murisinin işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacılar murisinin davalı idare ve 15/06/2007 tarihinden itibaren de dava dışı İl Özel İdaresi nezdinde hizmetinin olup olmadığına, yönelik olarak davalı idarenin ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, murisin dönem bordrolarındaki çalışmalarının dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacılar murisinin resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve belgelerin ibraz edilememesi yangın, sel gibi nedenlerle evrakların yok olması ya da tahrif olması gibi haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek, ayrıca davacılar murisinin kendi adına ve hesabına çalışıp çalışmadığına yönelik olarak vergi dairesinden davacı adına herhangi bir kaydın olup olmadığını sormak ve hizmet tespiti davalarının niteliği gereği re’sen delil araştırması ilkesi de gözetilerek çalışıldığı iddia edilen süreler yönünden şüpheye yer vermeyecek şekilde olabildiğince tüm delilleri toplayıp, bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan E.. M..’ne iadesine
14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.