Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22132 E. 2014/25306 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22132
KARAR NO : 2014/25306
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2013
NUMARASI : 2010/478-2013/284

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/04/2001-31/12/2009 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalılar D.. G.. ve G.. G.. nezdindeki 01.04.2001– 31/12/2009 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalılar D.. G.. ve G.. G..’ ya ait işyerinde 11/09/2001-01/04/2004 tarihleri arası sürekli ve aralıksız olarak asgari ücretle hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut kayıt ve belgelerden; komşu işyeri araştırması yaptırıldığı, komşu işyeri tanığı,davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi gereğince; yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay görüşü; birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır.
Somut olayda; davacının davalılar nezdinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesi, bildirim, müfettiş raporu bulunmaması ve Mahkemece davacının davalılar nezdinde çalıştığı sürenin sonu olarak kabul edilip davacı tarafça temyize konu edilmemesi nedeniyle kesinleşen 01/04/2004 tarihini takip eden yıl sonu olan 31.12.2004 tarihi ile dava tarihi olan 11.06.2010 tarihi arasında 5 yıllık sürenin dolduğunun anlaşılması karşısında davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı D.. G.. ve G.. G..’ya iadesine
25/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.