Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22106 E. 2014/27413 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22106
KARAR NO : 2014/27413
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2005/220-2013/240

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Fahrettin mirasçılarının, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazasına sonucu ölen işçi Necati’nin eşi olan davacının, manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava açıldıktan sonra ölen Z. K. hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının davasının kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı F. K.’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dava, 08/07/2005 tarihinde açıldıktan sonra, 04/08/2010 tarihinde davalı Z. K.’nın öldüğü ve davacının 28/01/2011 tarihli talebi üzerine, davalı Z. K.’nın mirasçılarının, davaya dahil edildiği tespit edilmiş; kolluk marifeti ile yaptırılan 16/02/2012 tarihli sosyal ekonomik durum araştırmasının içeriğinden, diğer davalı F. K.’nın, tutanağın düzenlenmesinden altı ay kadar önce öldüğü anlaşılmasına rağmen, mahkemesince, davalı Fahrettin’in yaşayıp yaşamadığı hususunda araştırma yapılmaksızın hüküm tesis edildiği, hükmün kurulmasının ardından davacı Fahrettin’in, 07/08/2011 tarihinde dava devam ederken öldüğünün anlaşılması üzerine, mirasçılarına gerekçeli kararın tebliğ edildiği görülmüştür. Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işkazası olduğu iddia edilen olaya ilişkin tahkikat yapılıp yapılmadığı hususunda dosyada evraka rastlanmamış, mahkemesince tamamı işgüvenliği uzmanı olan üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak sureti ile kusur raporu aldırılmadığı, Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen ceza dosyasında hükme esas alınan 22/11/2009 tarihli heyet raporunda belirlenen kusur oranları gözetilerek, işbu dosyada manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır.
Davalının, dava açıldıktan sonra, ancak karar verilmeden önce ölümü halinde, ölen davalının mirasçılarının tamamının, maddi mecburi dava arkadaşı olarak davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Ayrıca dava devam ederken ölen davalının, davaya dahil edilen mirasçıları, “davalının” yerine geçtiklerinden haklarında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmalıdır.Somut olayda ise, davalı Fahrettin’in dava devam ederken öldüğü dosya kapsamından anlaşıldığı halde, mirasçıları davaya dahil edilmeden, ölen davalı Fahrettin hakkında hüküm kurulması ve kabule göre de dava devam ederken ölen davalı Ziya’nın mirasçıları, “dahili davalı” oldukları halde, haklarında herhangi bir hüküm kurulmaması isabetsiz olmuştur.
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir.
Yine, İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması ve tazminat miktarının belirlenmesi; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4 vd. maddeleri ile bu kanuna dayanarak çıkarılan yönetmeliklerin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yönün ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığının, varsa kusur oranının, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği tartışmasızdır.
Kabule göre, iş kazası olduğu iddia olunan somut olayın, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği belli değildir. Kurumca ölenin eşi olan davacıya, gelir bağlanabilmesi ve mahkemesince tazminata hükmedilebilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Yine mahkemece, ceza davasında verilen ve Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen karara dayanak kusur raporu ile yetinilerek hüküm kurulduğu; işinin ehli, tamamı iş güvenliği uzmanlarından oluşan kusur bilirkişi heyeti oluşturularak kusur oranlarının tespit ettirilmediği anlaşılmış olup, söz konusu hüküm, bu yönleri ile usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılacak iş, dava devam ederken öldüğü dosya kapsamından anlaşılan davalı Fahrettin’in mirasçılarının tamamını “dahili davalı” sıfatı ile davaya dahil etmek , gerek davalı Fahrettin’in davaya dahil edilecek mirasçıları, gerekse dava devam ederken ölen davalı Ziya’nın davaya dahil edilen mirasçılarının, maddi mecburi dava arkadaşı olarak, davalı sıfatı kazandıkları dikkate alınarak, haklarında olumlu veya olumsuz hüküm kurmak; ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan olaya ilişkin iş kazası tahkikatı yapılıp yapılmadığını sormak ve iş kazası soruşturma evraklarını istemek; yapılmadığının tespiti halinde, davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını, bu dava için bekletici sorun yapıarak çıkacak sonuca göre; olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4 vd. maddeleri ile bu kanuna dayanarak çıkarılan yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yöntemince iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu almak, çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde ölen davalı Fahrettin mirasçılarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 15/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.