Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/22065 E. 2015/16595 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22065
KARAR NO : 2015/16595
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Karaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2014
NUMARASI : 2014/191-2014/303

Davacı, yurtdışında ilk çalışmaya başladığı tarihin 01/07/1983 olarak kabulü ile yaşlılık aylığına hangi tarihte hak kazandığının tespitine ve diğer alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurtdışı Fransa’da ilk olarak çalışmaya başladığı tarihin 18 yaşını ikmal ettiği tarih olan 01/07/1983 tarihinin ülkemizde de sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile hangi tarihten itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabileceğinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un 38.maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme hükümleri 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip olduğundan ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma talebinde bulunulması veya kısmen de olsa borçlanma bedelinin ödenmesi zorunlu değildir.
Uluslararası sözleşmelere konulan bu yöndeki hükümlerin amacı; yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının ülkemize dönmesi halinde uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan haklar yönünden önem arz eden sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesinde ülkemizde çalışan sigortalılar ile aynı koşullara tabi tutmak olup bu hüküm 3201 sayılı Yasa’da yer alan yurtdışı borçlanma hükümlerinden bağımsız bir sosyal güvence olduğundan uygulanması için borçlanma koşulu da aranmaz.
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatına malullük, yaşlılık ve ölüm (uzun vadeli sigorta kolları) hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla yürürlüğe giren 30.05.1978 tarih ve 2147 sayılı Kanun ile 08.05.1985 tarih ve 3201 sayılı Kanun’ların kendilerinden önce yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler ile yabancı bir ülkede çalışan Türk vatandaşlarına tanınan sosyal güvenlik haklarını koşula bağlaması, ortadan kaldırması veya sınırlaması da Anayasa’nın 90.maddesinin açık hükmü karşısında mümkün değildir.
Somut olayda, 01/07/1965 doğum tarihli olan davacının 01/01/1983-31/12/2012 tarihleri arasında yurtdışı Fransa’da hizmetinin bulunduğu, davacının Kurum’a müracaat ederek 14/03/2014 tarihi itibariyle 5150 gün yurtdışı hizmet borçlanması yaptığı, yurt içinde de 11/02/2014-22/04/2014 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu ve 17/03/2014 tarihinde Kurum’a tahsis başvurusu yapmış olup Kurum’un bu başvuruyu reddettiği anlaşılmakla Mahkemece taleple bağlı kalınarak davacının 18 yaşını ikmal ettiği ve yurt dışında fiili çalışmasının bulunduğu tarih olan 01/07/1983 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul ederek buna göre yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirip çıkacak sonuca göre bir karar vermek gerekir iken yazılı şekilde kurulan hüküm hatalı olmuştur.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.