Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21908 E. 2014/24781 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21908
KARAR NO : 2014/24781
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Alanya İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2014/232-2014/479

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan İ.. Ş… ile M.. K.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, zararlandırıcı olay sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talebinin reddine, her bir davacı için ayrı ayrı 3.000 TL manevi tazminatın davalılar İnceler Petrol ve M.. K..’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacılar H.. A.. ve E.. A.. yönünden konusuz kalan maddi tazminat talebiile ilgili olarak kararverilmesine yer olmadığına, diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı şirkete ait …. Plaka numaralı kamyonet davalı Muhittin’in sevk ve idaresindeyken davacılar yakını sigoratlı B.. A.. kamyonette yüklü sünger yatakların üzerinde yolcu olarak bulunmaktayken yüklerin üzerinden yola düştüğü ve snucunda vefat ettiği, olayın SGK’ya bildirilip bildirilmediği, SGK’nın olayı iş kazası olarak kabul edip etmediği, SGK tarafından hak sahiplerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda Mahkemece bir araştırma yapılmadığı ve hükme esas alınan kusur raporunun olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77. maddesinde belirtilen ilkelere uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 20 nci maddesinde ise iş kazasına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir.
Yapılacak iş; davacılara iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik ehil bilirkişi kurulundan davaya konu iş kazasında ilgililerin kusur oranları bakımından oluşa uygun şekilde yeniden rapor almak ve çıkacak sonuca göre yeniden bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın olayın iş kazası olup olmadığı ve sorumluların kusur oranları hiç bir kuşku ve duraksamaya yer verilmeden belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekili ile davalılar … Petrol Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve M.. K.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.