Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21877 E. 2015/16729 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21877
KARAR NO : 2015/16729
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

MAHKEMESİ : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2014
NUMARASI : 2010/51-2014/425

Davacı, 01/10/2008 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 22/09/2008 tarihli malullük talebine göre 01/10/2008 tarihinden itibaren davacıya malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile davacının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının en az %60 ‘ını kaybetmiş olduğundan 11/05/2009 tarihinden itibaren malul sayılması gerektiğinin tespiti ile 01/06/2009 tarihinden itibaren emekli aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/01/2001-31/12/2001 ve 01/03/2004-21/01/2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu, 22/09/2008 tarihinde maluliyet aylığı talebinde bulunduğu, Kurum tarafından verilen cevapta çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybettiğinin tespit edildiğinin ancak sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı işyerine maluliyetini gerektirecek düzeydeki hastalık ve arıza ile girdiği tespit edildiğinden malullük sigortası yardımlarından yararlanamayacağının bildirildiği, Yüksek Sağlık Kurulunun 26/01/2011 tarihli raporunda, davacının maluliyetini gerektiren hastalık ve arızası ile Bağ-Kur kapsamına girdiğinden maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağının bildirildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinin 26/11/2012 tarihli raporunda, davacının beden çalışma gücünün en az % 60 ını kaybettiğinin ve 11/05/2009 tarihinden itibaren malul sayılması gerektiğinin bildirildiği, Adli Tıp Genel Kurulunun 27/02/2015 tarihli raporunda, davacının beden çalışma gücünün en az % 60 ını kaybettiğinin ve 11/05/2009 tarihinden itibaren malul sayılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı yasanın 26/b maddesinde “En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,….. halinde malûllük aylığı bağlanır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacının maluliyet başlangıcının 11/05/2009 tarihi olarak tespit edildiği, buna göre davacının maluliyet aylığı koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi hususunda 5510 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacının 10 yıllık sigortalılığının 01/01/2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından maluliyet aylığının bu tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilen hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacıya yükletilmesine, 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.