Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21845 E. 2014/27270 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21845
KARAR NO : 2014/27270
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Antalya 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2014
NUMARASI : 2012/246-2014/295

Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali istemli davanın yapılan yargılamasının sonunda; dosyanın ilk yenilenmesinden sonra birden fazla takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HMK’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükümden sonra; davacı vekilinin, eski hale getirme isteğinin 11/06/2014 tarihli ek karar ile; HMK’ nun 95 ve 96 maddeleri gereğince şartları oluşmadığından davacı vekilinin eski hale getirme talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istemi, hem eski hale getirme isteminin reddi hem de davanın açılmamış sayılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarını kapsamaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; taraflar arasında görülen davanın 07/12/2012 tarihli yargılama oturumunda, taraflarca takip edilmediği gerekçesiyle dosyanın ilk kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Dosyanın, davacı vekili tarafından yenilenmesi üzerine, yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir. Bu kez, 05/05/2014 tarihli yargılama oturumunda davacı vekili 03/05/2014 tarihli dilekçesiyle saat 9:00’daki duruşmanın aynı gün saat 10:00’a talik edilmesini talep etmiş, mahkemece saatin 10:44 olmasına rağmen davacı vekilinin duruşmayı takip etmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı vekiline tebliğine müteakip davacı vekili 05/05/2014 günü Ankara’dan 08:30’da hareket etmesi gereken uçağın, 09:18’de hareket ettiği ve Antalya’ya 09:35’te iniş yapılması beklenirken 10:04’de iniş yapıldığını belirterek dilekçeye ekli belge ve delillerle eski hale getirme talebinde bulunmuş, talebinin reddi halinde talebinin temyiz talebi olarak ele alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin duruşmayı 2. kez takipsiz bıraktığı gerekçesiyle HMK’nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, 11/06/2014 tarihli ek kararla yukarıda açıklanan gerekçeyle eski hale getirme isteğinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece yazılı gerekçeyle eski hale getirme isteğinin reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uyarınca, geçerli bir özür nedeniyle duruşmaya katılamayan veyahut da belirtilen saatten sonra katılabilen tarafın, özrünü belgelendirmesi (geçerli özrü ispatlaması) gerekmektedir. Bu kapsamda, davacı vekilinin 05/05/2014 tarihli duruşmaya katılamamasında davacı vekiline atfedilebilecek bir kusuru bulunmamaktadır. Davacı vekilinin uçağın rötar yapmasını bilmesi veya bunu öngörmesi mümkün değildir. Davacı vekili duruşmaya katılamamasını Türk Hava Yolları’ndan aldığı belgelerle belgelendirmiş ve bu gerekçe ile eldeki davada eski hale getirme isteğinde bulunmuştur. Hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 95 ve 96. maddeleri uyarınca, süresi içerisinde istekte bulunulmuştur. Anılan Yasa’nın 96/2. maddesi ile “İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir.” hükmü kabul edilmiştir. Bu durumda, anılan madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra dahi, eski hale getirme isteğinin kabulüne karar verilmesine bir engel bulunmamaktadır. Diğer taraftan, HMK’nun 150. maddesi uyarınca verilen kararlar usule ilişkin kararlardan olup, geçerli bir özrün bulunması halinde istek üzerine Mahkemece kararından dönülüp dosyanın ele alınıp işin esasına girilmesi mümkündür. Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar dava dosyasından mutlak surette el çekme mahiyetinde değildir.
Hal böyle iken; Mahkemece, davacının vekilinin 09/06/2014 tarihli dilekçesiyle süresi içerisinde 05/05/2014 tarihli özrü belgelendirilerek eski hale getirilme isteğinde bulunulduğuna göre, tüm bu yönler gözönünde tutularak isteğin kabulüyle yargılamaya devam olunup işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 11/06/2014 tarihli kararın 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.