Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21822 E. 2015/16598 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21822
KARAR NO : 2015/16598
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2014/270-2014/519

Davacı, hakkı olan ve ödenmiş SGK primlerinin paravan şirket gerekçesiyle SGK denetmenliğince iptal edilen hizmet süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının 27.11.2006- 12.11.2007 tarihleri arasında, davalı işyerinde geçen ve Kurum’a bildirilen, ancak Kurum tarafından davalı işyerinin ve buna bağlı olarak davacı çalışmasının gerçek olmadığı gerekçesi ile iptal edilen hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Okçu Giyim Dış Ticaret Limited Şirketi’ nin Çağlayan Mahallesi B…..Kağıthane-İstanbul adresinde yapılan denetim sonucu düzenlenen 30/11/2012 tarihli rapor neticesinde davacının davalı işyerinde geçen 27.11.2006- 12.11.2007 tarihleri arasındaki hizmetinin iptal edildiği, davalı şirketin Çağlayan Mh. P…..Kağıthane/İstanbul adresinde 26.04.2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile şube açma kararının ilan edildiği, davalı şirkete ait vergi, ticaret kayıtlarından ve dosyaya sunulan haciz tutanağından davalı şirketin birden fazla adreste işyerinin olduğu sonucunun ortaya çıktığı, davacının 19/12/2012 tarihli denetmen raporunda davalı şirketin “Çağlayan Mh. …..” adresinde çalıştığını beyan ettiği, davalı şirketin “Civelek sok. …. Mah.Kağıthane- İstanbul” adresinde kayıtlı elektrik ve su aboneliklerinin olmadığının Mahkeme’ye bildirildiği, duruşmalarda herhangi bir tanığın dinlenmediği ve bu şekilde yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı şirkete ait birden fazla işyerinin olduğu göz önünde bulundurularak davacıya çalıştığı işyeri adresi açıklattırılıp bu işyerinin davalı işverene ait olup olmadığı, belirteceği adreste kayıtlı elektrik, su ve doğalgaz sarfiyatı araştırılmadan, komşu işyeri tanıkları dinlenmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacıya 27.11.2006- 12.11.2007 tarihleri arasında davalı işverenin hangi adresteki işyerinde çalıştığını açıklattırmak, davacının belirttiği adreslerde ihtilaflı dönemde davalı işyerinin bulunup bulunmadığını kolluk ve belediye vasıtasıyla araştırmak, işyerinin elektrik- su, doğalgaz aboneliklerinin ilgili elektrik dağıtım şirketi ve belediyeden istenerek davalı işyeri adına kayıtlı olup olmadığını tespit etmek, bu adresteki işyerinin davalı işverene ait olduğunun tespiti durumunda işyerinde işyerinin ihtilaflı dönemdeki elektrik, su ve doğalgaz sarfiyatını sormak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davalı işyerinde ihtilaflı dönemde fiili bir çalışma olup olmadığı hususlarında yöntemince beyanlarını almak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı asilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.