Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21673 E. 2014/24109 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21673
KARAR NO : 2014/24109
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2011/238-2013/118

Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle anne ve babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemesince, davacı baba Y.. S.. yönünden 6.000 TL manevi ve 3.686,28 TL maddi; davacı anne T.. S.. yönünden 6.000 TL manevi ve 6.712,04 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılarak verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, ölen işçinin davacı olan annesi ve babası ile ölenin gayri resmi birlikte yaşadığı M.. D..’in kendisini ve velayeten ölenden olan çocuklarını temsilen imzaladıkları 21/07/2006 tarihli ibranamede, “Murislerinin 06/07/2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu ölümü nedeni ile davalıdan, ortaklarından ve işveren yetkililerinden şikayetçi olunmayacağı, geride kalanları olarak işkazası nedeni ile uğranılan maddi zarara karşılık 10.000 TL; manevi zarara karşılık 10.000 TL’nin işverenden tahsil edildiği, işveren hakkında dava açmaktan feregat ettikleri, işvereni ibra ettikleri” hususlarında yazılı beyanlarının bulunduğu, yine dosyaya sunulan üzerinde “Şirin Sönmez’in ölümü için maddi ve manevi” ibaresi bulunan dekontta da ibranamede belirtilen toplam 20.000 TL maddi ve manevi tazminat ödemesinin 21/07/2006 tarihinde davacı baba Y.. S..’in hesabına yatırıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davalı işvereni ibra eden davacı anne ve babanın manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K’nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacı anne ve babanın manevi zararlarına karşılık yapılan ödemeyi kabul ederek ibraname verdiği göz ardı edilerek davacılar açısından manevi tazminat taleplerinin reddi yerine, manevi tazminatın bölünmeyeceği göz ardı edilerek yazılı şekilde manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacılara yükletilmesine, 17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.